Fikret Otyam'ın Köşe Yazıları

Yetmedi mi bu zulüm?

26.04.2014

Orduyu dağıttı! Aydınlara maddi manevi işkenceyi reva gördü! Anayasa Mahkemesi’ni, Yargıtay’ı, yargıçları, Cumhuriyet Savcılarını, Emniyet örgütünü hallaç pamuğu gibi attı. İşte bu ‘hırsız’, ‘yalancı’ ithamlı zatı muhteremin kafasında ‘başkanlık’ sevdası yatıyormuş

YOK CUMHURBAŞKANLIĞI, YOK BAŞBAKANLIK FALAN DERKEN MAHPUSHANELERİ DOLDURAN NİCE AYDINI/KAHRAMAN ONURLU ORDUMUZ MENSUPLARINI ORALARDA ÇÜRÜTME FİKRİNDEN NE ZAMANCAYILACAK EY MİLLET, EY MİLLET? YETMEDİ Mİ BU ZULUM? BU İŞKENCE EY MİLLET?

Yazın bi tarafa, yaptığı/yaptırdığı akla gelmedik çalışmalarla yani oyunlarla Atatürk’ün Çankaya’sına çıkma düşlüsü Kasımpaşalı futbolcu/İmam Hatip kültürlü/ ağzı çok kalabalık, bi yıl söylediğini ertesi yıl unutup tam tersini söylemekle ünlü “1954’te dünyamıza gelme” bu zat, ülkenin başına resmen ve alenen bela olacaktır!

HER ŞEY İKİ DUDAĞININ ARASINDA!

Orduyu dağıttı!

Aydınlara maddi manevi işkenceyi reva gördü!

Anayasa Mahkemesi’ni,

Yargıtay’ı,

Yargıçları,

Cumhuriyet Savcılarını,

Hele hele Emniyet örgütünü hallaç pamuğu gibi attı hem ne atış!

Meğer örgütün yarısı Fethullah’ın emrindeymiş, demek ki on iki yılda anca farkına varmış iyi mi?

Yasaları kendisi için çıkarır, muhalefet bi iki mırın gırın eder o kadar...

Allah var hem Kılıçdaroğlu’nun, hem Başbuğ’un onun için sarf ettikleri sadece iki sözcüğünü alıyorum:

“Hırsız, yalancı”

İŞTE BU ‘HIRSIZ’, İŞTE BU ‘YALANCI’ İTHAMLI ZATI MUHTEREMİN KAFASINDA/DİLİNDE ‘BAŞKANLIK’ SEVDASI YATIYORMUŞ... OLDUĞUNDA, İKİ DUDAĞINI OYNATMASI YETECEK HATTA ARTACAK BİLE!..

BÖYLERİNE DİKTATÖR MÜ NE DERLERMİŞ...

Diktatör... Galvanizatör... Traktör... Operatör. Garantör. Aspiratör... Terminatör...

Jeneratör... Karbüratör. Animatör... Reflektör... Monitör... Kreditör falan filan... Ama o, bu kadar “tör” arasından kendisine en uygunu “diktatör”ü seçti ve canım halkım da bunu yaşama geçirirse muhakkak yeni bi dönem başlayacak.

Bu yeni dönem “Başa gelen çekilir” değil “Başa gelen çekilmez” olacaktır, kurtuluş için...

‘ERDOĞAN ANAYASAL SUÇ İŞLİYOR’

“Başbakan’ın köşk seçimleri için ‘Halk başkanını seçecek’ açıklaması muhalefet partilerinde tepkiyle karşılandı.

Aydınlık’a konuşan parti yöneticileri Erdoğan’ın diktatörlük arzuladığını ama gerçekleştiremeyeceğini söyledi.”

APO’DAN ŞU TEHDİDE BAKIN, ŞU TEHDİDE:

5 MİLYON KİŞİ ÖLSE DE

“PKK özerklik amacına ulaşmak için Batı’da iç savaş tehditlerine başladı. Abdullah Öcalan’ın Twitter hesabından ‘5 milyon kişi ölse de teslimiyeti kabul etmeyiz’ ifadelerinin yer aldığı açıklamalar yapıldı.”

AKP hükümetinin, ayağına seçme gazeteciler sevk ettiği Apo böyle buyuruyor, beş milyon kişi de ölse de miymiş!

Adama bakın katilliğini daha nasıl açıklasın?

Şu bizim Aydınlık’tan bir ana başlık:

‘PKK DESTEĞİYLE KÖŞK PLANI’

Kendisine karşı güçlenen toplumsal muhalefeti, Öcalan’ın desteğiyle aşmak, yani beş milyon kişi ölse de yola devam, ey millet...

Ah güzel gençlik ah. Bizim baş haberimizin güzelliğine de bakalım mı bi yol:

‘KÖŞK SİZE KAPALI

GENÇLER KAMPANYA BAŞLATTI:

TÜRKİYE, KÖŞK İÇİN HİKMETYAR’IN DİZİNİN DİBİNDE OTURANLARA, ABD İLE GİZLİ SÖZLEŞME İMZALAYANLARA YA DA İBDA-C BAĞLANTILI İSİMLERE MAHKÛM DEĞİL’

Katılmaz mısınız ?

A AAAAAAAAA! GENELKURMAY BAŞKANI’NIN DA ‘KASETİ’ VARMIŞ!

Kim uyduruyor şu kaset sözcüğünü?

Haydi Başbakanım gibi höyküreyim “ulan” kasetgiller öleli yıllar, yıllar oldu! 60’lık... 120’lik, en çok 60’lıkları yeğlerdim, hey gidi günler hey!

Nereden mi çıktı Genelkurmay Başkanı’nın da kaseti var iddiası?

Yemin kasem ederim ki bizzat Başbakan Recep Tayyip’ten!

AYDINLIK YALAN YAZMAZ!

Haberi anımsatayım, koca başlık şöyleydi:

‘GÜL VE ÖZEL’E KASETLİ MESAJ’

“Köşk seçimleri öncesi yeniden kaset telaşına kapılan Tayyip Erdoğan, devletin zirvesini yanına çekmeye çalıştı:

Cumhurbaşkanı’nın da Genelkurmay Başkanı’nın da şantaj kaseti var”

Tamam, o zamanlar CD’ler ortada yoktu, cins cins kasetler vardı. Genelkurmay Başkanımız o zamanlar Teğmen mi Üsteğmen mi ne... Kaseti doğal, olsa olsa o zamana ait kaset ki müruru zamana uğradı. Sanki Başbakan da kaset çağından o da tutturmuş kaset de kaset... Ne derler Anadolu’muzda, derler ki Sayın Başbakanım:

KORKUNUN ECELE FAYDASI YOKTUR!

Düzeltme: Geçen haftaki yazımda “kızım İrep olacaktı”.

‘ŞERİATLAŞTIRILAN TÜRKİYE’

Kadim dostum yazar Lütfü Kaleli’den yeni yapıtı elimize ulaştı... Deneme/Anlatı/ Eleştiri içeren kitap Berfin yayınlarından.

“...AKP Hükümeti kendisine muhalif olan Atatürkçü asker, sivil aydınları sahte belge, gizli tanık suçlamalarıyla tutuklatıp yıllarca yargısız infazla cezalandırarak, Gezi Parkı direnişinde masum insanları copla, biber gazıyla, zehirli tazyikli suyla, tüfekle saldırıp 8 gencin canına kıyan, onlarca kişinin gözünü kör eden; binlerce kişiyi yaralayıp yüzlerce kişiyi sakat bırakan polislere ‘Destan yazdılar’ diyerek övüp 24 maaşla ödüllendirerek, insan hak ve hukukunu ayaklar altına alarak Türkiye’de bir despotluk yarattılar ve resmen konulmamış bir şeriat devletini kurmuş oldular...”

‘CAN HATUN’ EMEL KARAGÖZ’ÜN MASALDAN KİTAPLARININ 22’NCİSİ ‘CHILE- PATAGONIA’ KAPIMIZA KADAR

GELMİŞ AMA...

Ne ki biz Ankara’ daydık onu bağrımıza basamadık, o da bizi... Zaten bu, beklenmedik anlarda olur ki mucize sınıfına girer, bakarsınız 21. kitapta olduğu gibi “Safari- Siyah Afrika”da...

Büyük boy baştan sona renkli harika baskılı kitaplar SALİH KARAGÖZ VAKFI’dan...

Eski adıyla İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nden Şadi Çalık “Şadi ağabey”imizi de özlemle/ sevgiyle/saygıyla andım Şili’deki Atatürk Anıtı’na bakarken... O dev cüssesiyle sevgi dolu bir heykeltraş ağabeydi... Bak sevgili Emel can bu canı nerelere alıp götürdün, salt gerilere mi, sayfalara bakarken inan sanki Chile’deydik seninle, buna ne denir biliyor musun Emel sultan:

“Başarı”

Kaynak : Aydınlık Gazetesi