Fikret Otyam'ın Köşe Yazıları

ÜLKEMİZDE BİR TARİH DAHA DÜŞÜRÜLDÜ: 13 ARALIK 2012

14.12.2012

Evde önemsiz bir elektrik tamiratı yapan usta, ikide birde yanımıza geliyor Ulusal Kanal’ın Silivri bozkırından yaptığı canlı yayına bakıp bakıp gidiyordu “meraklısın” dedim işte yanıtı: “Abim de gitti...”

Antalya İstanbul arası otobüsle on iki saat. Emekçi olduğu için uçakla gidecek hali yok evet on iki saat!.. Silivri’ye varmak ayrı bir iş olacak, yurdun dört bir yanından karalardan, denizlerden, göllerden, havalardan akın var. Ulusal Kanal çekimcilerinin bu akını gösteremeyeceklerini tahmin ediyordum, yanılmamışım, gösteremediler!

Çünkü bu uçsuz bucaksız akını, öte uçtan gözler önüne serecek kameralar bundan yoksundu da ondan... Çekim sahalarının uzaklığı belli, çekip sünmez ki körolası objektif!

Geçen bir yazımda “isyan salt insanın değil her canlının en doğal hakkıdır” demiştim, o, sayısını bilemediğim akıncıların soğuğun, rüzgarın, uykusuzluğun, açlığın, yorgunluğun her çeşidinin rağmına oralara kendilerini atmalarının başında “isyan” geliyordu.

SAYMAKLA BİTMEZ AMA...

O onur verici, o umut verici, o güç tazeleyici, o öfke dolu insan topluluğu, Gazi Mustafa Kemal ve yandaşlarına armağan ettiği laik Türkiye Cumhuriyeti’ne/ Türk Silahlı Kuvvetleri’ne/ çağdaş eğitime ve öğrencilerin kılık kıyafetlerine varana dek en gerici, yıkıcı 4+4+4 açmazına, “Ben Silivri’nin savcısıyım” da diyebilen Başbakan’ın buyruğuyla Silivri’de olanlara hatta olacaklara isyandır özetle.

O Silivri “yargılamama” zulmüne/ adaletsizliğin akla gelmeyecek uygulamalarına “artık yeter söz gerçek adaletin” demeye yollara düşen en gencinden en yaşlısına kadın erkek yurtsever insanların yüreklerinde salt isyan mı var, isyanın kardeşi “öfke“dir, bu sayısı tam bilinmeyen insan topluluğunu ak camdan naklen gördük, yaşadık, hayalen oralara gider olduk.

“SİVRİ 5. ORDU” adlı, gelirini basımcı Kaynak Yayınları’na bıraktığım beş yüz sayfalık kitabımda Türk Silahlı Kuvvetleri’ne akla gelmez en saygısız suçlarla parçalanmasını her hafta yazmıştım, “Bir Genelkurmay Başkanı” yok demiştim, dalga olsun diye mahpus damlarındaki ordumuz insanlarına... Demez komaz olaydım, emekliliğine büyük törenler düzenlenen Genelkurmay Başkanı Sn. İlker Başbuğ da akıl dışı suçlamalarla Silivri zindanlarına konuldu!..

VE BUGÜN, 13 ARALIK PERŞEMBE 2012 TARİHİNDE...

Duruşmadan gelen haberlerden birisi Başbuğ’un duruşmayı terk ettiği idi ki o insan topluluğu bunu da alkışlara boğdu.

Silivri adaletsizliği/ isyanı/ öfkesi tüm konuşmacıların ana konusu, onca insan buna katılmak için geldi değil mi?

VE BUGÜN ÜLKEMİZDE BİR TARİH DÜŞÜRÜLDÜ: 13 ARALIK 2012 YER: SİLİVRİ YARGILAMAMA ÖNÜ

İçerde nice canlar var adalet bekleyen (!) hele hele bizim canipten İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek1732/ Partinin Merkez Karar Kurulu Üyeleri Mehmet Bedri Gültekin,Erkan Önsel / Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Turhan Özlü 479/ Gazeteciler Hikmet Çiçek 1728/ Mustafa Balbay 1377/ Tuncay Özkan 1541/Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım 1128/ İstanbul Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Araştırma Görevlisi Mehmet Perinçek 476 gündür Silivri mahpus damındalar, yazması da ağza alınması da dile kolay!.. Yalnız onlar mı? Onlarca yurtsever, bilimadamı ve dahi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin her sınıfından asker, orgeneralinden teğmenine kadar... En çok parçalanma Deniz Kuvvetlerinden, meğerse denizci milleti, ABD denizcilerinin Karadenize’de akmalarına karşı çıkmış, ABD’nin intikamı bundan, olacak iş mi demeyin olduruldu!

14 Aralık 2012 tarihli “medya”yı (!) merakla bekliyorum...

KIZ HÜREM SULTAN, TÜRBAN NE DE YAKIŞMIŞ, YESİNLER SENİ... TÜRKİYEMİZE KÜRDİSTAN BAŞKANI SIFATİYLE GELECEK BARZANİ SENİ DE YESİNLER

E Mİ? İMAM HATİP BUYRUĞU!

İmam Hatipli Başvekil Recep Tayyip, Padişah hazretleri Süleyman Hanın onca avradı içinde bu avradının öyle tüller içinde neredeyse başı kıçı açık dolaşmasına haftalar sonra patladı, Süleyman Han Sultan’a bir “meyl” çekerek, avradının artık İslami buyruklara uymasını istedi, “meyl”in sonucu hemen alındı Hürrem Sultan örtünmeye başından başladı, yarım porsiyona varan muhteşem göğüsleri de artık örtülü.

ULEMADAN TAYYİP’İN ERİ, SARAL BUYURDU: “ZIVANADAN ÇIKARAN DİZİ KALMAYACAK”

Saral, ilk hedefimiz zıvanadan çıkaran dizidir. Bundan kelli zıvanadan çıkaran dizi kalmayacak buyurdu, bu tesettürsüzlerin, gelmekte olan senenin ilk aylarında zindana atılacağını söyledi, Cenab-ı Allah ne muradı varsa versin, Cenab-ı Allah kazadan beladan ve dahi oraya bir daha gelememekten esirgesin, Cenab-ı Allah, başı maşı açık Hürrem Sultan’ı da namahremlik eden Kanuni Recep Tayyip’e sıhhat afiyet versin darısı tüm başı açıklara gelecek mi, Maazallah!

LAİK TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN ÖĞRETMENLERİ HA!

Şaşkınlığımı lütfen yaşıma verin, o başlığı ve içeriğini okuyunca şaştım kaldım, hangisine yanayım?

“Antalya’da bir okul yasayı bile beklemedi uygulamaya geçti

LAİK ÜLKEDE MESCİDLİ OKUL

Hem öğrencilere hem öğretmenlere”

Bu konudaki yasayı bile dinlemeyen, mektepte açılan mescidde talebeler ve muallimler, beş vakit namazlarını eda edeceklermiş, Allah kabul buyursun da ders saatlerine gelen namazlar n’olacak? Kaza namazlarıysa mektepte mi yoksa evde mi eda edilecek?

Sanırım bundan kelli namazı niyazı yerindeki muallimler bu mevzuda ve dahi başka mevzularda talebeleri irşat edecekler, Kuran’a sarılıp vatana hayırlı evlat yetiştirecekler.

Şaşkınlığım demeyeyim artık, yasa beklemeden mescit açan mektep şerefi yıllardır yaşadığımız Antalya’da Levent Aydın Anadolu Lisesi’nin alt katında...

Siz siz olun muhterem muallim efendiler ve dahi talebe din kardeşlerim, ders zili çaldı diye namazınızı niyazınızı zinhar kazaya bırakmayın “nassolsa”, “mualim” efendi de orada namazında niyazında... Sizden bir istirhamım olacak, sırası gelende “Tekbiiiir” diye iyi haykırın vesselam!

BAŞI ÖRTÜLEN SALT HÜRREM Mİ?

“Malatya Sürgü’de lise müdürü, başı açık kız öğrencileri kapanmaya zorluyor

‘BAŞINI ÖRT’ BASKISI”

Çıkış yeri neymiş biliyor musunuz? “4+4+4 dayatması”

“Alevi Evli ailesine ramazanda linç girişimiyle gündeme gelen Malatya’nın Sürgü beldesinden bu kez de kız öğrencilere kapanma baskısı haberi geldi... Çok programlı lisede müdürün başı öğrencilere türban takmaları konusunda baskı yaptığı, bu baskılar sonucu bazı kız öğrencilerin başlarını örttüğü öne sürüldü. Eğitim Sen Malatya Şubesi Başkanı Baytemur şikayetlerin velilerden geldiğini söyledi.

‘TÜRBAN ODASI”

Öğrencilerin türbanla derslere girmelerinin teşvik edildiğini belirten

Baytemur “Rehber öğretmenin odasına kız öğrenciler çağrılarak başörtüleri dağıtılmıştır” dedi. Baytemur, müdürün başörtüsü alımları için erkek öğretmenlerden 50’şer lira bağış aldığını, bağışın nerede kullanılacağını soranlara ‘Yakında görürsünüz’ dediği yolunda iddialar bulunduğunu belirtti”(*)

CANIM ANTALYAMIZDAN CAMİ TUVALETİ HABERİ

“Antalya Malike Bileydi Cami’nin bahçesine hayırsever desteği ile yapımına başlanan tuvalet, kıble yönüne denk gelince cemaat sert tepki gösterdi. İnşaatı durdurmak için camiye akın eden cemaati Konyaaltı İlçe Müftüsü Hüseyin Uysal da ikna edemeyince projenin temeli cemaatten bir kişinin getirdiği kepçeyle kapatıldı.”

Ey göktanrım, sen şu satırların yazarının aklına mukayyet ol!

(*) Cumhuriyet

Kaynak : Aydınlık Gazetesi