SEKİZ GÜN OLDU... CUMHURBAŞKANLIĞI'NDAN HABER YOK! DEMEK Kİ KONU 'SIR'MIŞ! İNŞALLAH BU 'SIR' DEĞİLDİR, ÇANKAYA KÖŞKÜ'NDE OLAN VE OTYAM İMZALI İKİ YAPITIM ŞİMDİ NEREDE ASILIDIR EY MİLLET, SORAYIM MI?
Hayrünnisagülsultanhazretleri Dışişleri Konutu'ndan çıkmamakta direndi, Dışişleri Bakanı'na bi köşk kiralandı bunun kirası bazı gerekçelerle Cumhurbaşkanlığı bütçesine alındı. Haydi tam yekûndan vazgeçelim, 2013 bütçesinden ne ödendi bari bunu açıklayın yüreğiniz elveriyorsa!
AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ SAYIN REKTÖRÜ YER KONUSUNDA ZATINIZI Bİ GÜZEL YANILTMIŞLAR! NEDEN Mİ? İŞ BU YAZIMI OKUYUNCA Bİ GÜZEL ANLAYACAKSINIZ!
DEĞERLİ RESSAM FİGEN GÜLCAN ERGİN, SANA DA ÇOK ACI Bİ HABERİM VAR, TABLON BERBAT Bİ YERE ASILDI!
"Muhterem" ve de "sayın", aynı anlamda kimileri gibi ikisini de söylerseniz "hitap" daha bi değer kazanıyor "diye düşünüyorum".
Şimdi "MUHTEREM VE DE SAYIN" Başbakanımız gibi bu cana sesleniniz: "Ulan" sen ne biçim yazarsın, millet dayanılmaz hayat pahalılığından yakınırken hırsızlık/ rüşvet/ dolandırıcılık/ cemaat marifetleri almış yürümüşken, polis milleti allak bullak ediliyorken, Esad'ın fendi bizimkileri yenmişken ve dahi şu Balyoz ve Ergenekon kepazeliği iyice gün ışığına çıkmışken, mahpus damlarında hâlâ yatırılan Atatürkçü aydınlar/ bizamanlar var olan yiğit Türk Ordusu'nun saygın subayları hâlâ içerde tutulurken, Türk Ordusu'na yeni darbe Ordu Evleri neyim bile özelleştiriliyorken, yok Cumhurbaşkanlığı'nın bilmem ne bütçesiymiş, şey "sır"mış, Akdeniz Üniversitesi'nde tablo sorunuymuş falan filan sırası mı ey moruk, Şule Perinçek canın yakıştırmasıyla bin yaşındakilerin yanında 88'lik "Dünkü çocuk"!
SAYIN OKURLARIM HAKLISINIZ AMA HAY HUYLAR ARASINDA ŞUNLARA DA NE DİYECEKSİNİZ?
Yazarın biri Sayın Cumhurbaşkanlığına soru yöneltiyor, "Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun konut kirası Cumhurbaşkanlığı bütçesinden ödeniyor şimdiye kadar ne kadar ödendi, eğer 'sır' değilse lütfen açıklar mısınız" diyor!
Sekiz gündür açıklanmadığına göre yurttaş da "vay anasına" çekmesin diyedir bu suskunluk ya da görmezlikten gelmedir!..
Hangisi olursa olsun sizlerin de, öğrenmek hakkınızdır verginizin nerelere gittiğini bilmek babında...
Bu ödeme tutarı, TBMM'de hızla geçti, birisi çıkıp Başbakanımızın deyimiyle "Ulan bu da ne?" diyemedi!.. "Kabul edenler, kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir." O kadar!
2013 bütçe görüşmeleri Resmi Gazete'de yayımlandı dense bile yanıtta, hoş karşılanırdı ama Resmi Gazete, gazete bayilerinde satılmazdı ki parayı bastırıp alasınız değil mi?
Meraklı gazeteci olarak bu korkunç tutarı acıyla biliyorum!..
Hayrünnisagülsultanhazretleri Dışişleri Konutu'ndan çıkmamakta direndi, Dışişleri Bakanı'na bi köşk kiralandı bunun kirası bazı gerekçelerle Cumhurbaşkanlığı bütçesine alındı, haydi tam yekûndan vazgeçelim, 2013 bütçesinden ne ödendi bari bunu açıklayın yüreğiniz elveriyorsa!
BU DA BAŞKA ACI, EY ÜNLÜ RESSAM FİGEN GÖKCAN ERGİN, DEĞERLİ BÜYÜK YAPITIN BERBAT Kİ BERBAT Bİ YERE ASILDI!
EY OKUR, GEÇEN HAFTA, AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ SAYIN REKTÖRÜNÜN MEKTUBUNU ANIMSAYIN LÜTFEN, BAKIN REKTÖR DE NASIL ALDATILMIŞ!
BU CAN DA İMECEYLE YAPILAN İKTİSAT FAKÜLTESİ BİNASINDA SEÇTİĞİM DUVARA BÜYÜK BOY TABLOMU ARMAĞAN ETMİŞTİM...
Yıl 1997 idi...
Yıl 2013 oldu...
Duydum ki yapıtım 1997 yılından beri durduğu yerden karanlık koridora asılmış... "Tablomu ya eski yerine asın ya da bana iade edin" diyerek mektup yazmıştım. Sayın Rektör geçen hafta açıkladığım mektubunda olaya el koymuş ve inceletmiş öyle mi?
ŞİMDİ SÖZÜM RESSAM ERGİN CANA
"...Tablonuzun önceki sergilendiği alanın fiziksel mekân yapısı ve tablo boyutları dikkate alındığında uygun görüş, bakma süresi, görsel okuma etkileşim gibi sanatsal özellikler bakımından yetersiz olduğu belirlenmiştir."
EY RESSAM MESLEKTAŞIM FİGEN GÜLCAN ERGİN ŞİMDİ SENİN KOCAMAN RESMİN SAYIN REKTÖRÜN TARİF ETTİĞİ BU BERBAT YERE ASILDI!
Ey sayın Rektör, bu kadar berbat (!) bi yer ünlü sanatçımız Ergin'nin değerli yapıtına nasıl ve neden reva görüldü?
Ya size aktarılan yer durumu doğru değil ya da buraya asılan yapıt, mektubunuzdaki "..Eserin önceki sergilendiği alanda doğu ve batı yönlerinin aktif kullanımına açık, hemen yanındaki geniş pencerelerle yağış, güneş, nem rüzgar gibi fiziksel, kimyasal açıdan aşındırıcı etkenlere maruz kalabileceği görülmüştür. Ayrıca..." diye devam ettiğiniz yerdeki yapıt verem olsa da, zatürree olsa da önemli değil sınıfına mı sokuldu?
AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ SAYIN REKTÖRÜ, BU KARMAŞA VE YANLIŞ BİLDİRİM ARMAĞAN TABLOMUN YİNE O BERBAT ESKİ YERE ASILMASINI AKSİ HALDE BENDENİZE İADE EDİLMESİNİ BU YAPITI, ANTALYA BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ FİKRET OTYAM SANAT GALERİSİ'NE DEVAMLI SERGİLENMEK ÜZERE ARMAĞAN EDECEĞİMİ SAYGILARIMLA ARZ EDİYOR, RESSAM ERGİN'E DE BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUM!..
23 Ocak 2014, Antalya
BİN YILLIK BİR DOST İLE
Zamanın Akis, 41 Buçuk, Dolmuş, Akbaba dergilerinde, Ulus gazetesinde karikatürleri yer alan bi delikanlı. Cambridge'de okuduğu sırada Evening News gazetesinde tam sayfa karikatürleri yer alan bi usta. Bazı okullarda İngilizce öğretmeni... Akis kapanınca baktık ki Tanıtma Genel Md. Yardımcısı, Basın-Yayın Genel Md. Yardımcısı, Basın-Yayın Genel Md. Baş Yardımcısı, Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü derken, kuş olup Bern/ Londra/ Cidde/ Büyükelçiliklerimizde Basın ve Enformasyon Müşavirliğine uçuverdiydi.
Ankara'nın havası ve tavası iyi geldiği için emekli delikanlı olarak orada yaşıyor... Bu canla ilgili bi karikatür dizisi haftaya...
Bana ara sıra "meyl" atar, bilgilenirim. Bakın onlardan bi örnek:
"Ülkemizde hayli bol olan eşek, Avrupa ülkelerinde pek nadirdir hatta hiç görülmez. Helsinki Hayvanat Bahçesinde aslan, kaplan, papağan, gibi nadir hayvanlar yanında eşek de teşhir edilir. Geçtiğimiz yılın Aralık ayının 13'ünde Mardin'in bir köyünde karlar altına bırakılmış ve soğuktan tüm bedenleri buzla kaplanmış, donmak üzere olan zavallı beş eşeğin resmi gazetelerde yayınlanınca tüm hayvanseverler büyük üzüntü duydu. Eşekler dilimizin zenginleşmesine de büyük katkıda bulunmuştur. Tüm dünya dillerinde, içinde 'EŞEK' kelimesi geçen atasözlerinin, deyimlerin en çok Türkçede kullanıldığı tespit edilmişti, aşağıdaki örnek gibi:
Camiler, müminler, minareler kubbeler diye şiir okuyunca EŞEK DEĞİLİM YA ossaat anladım politikaya gireceğini. 'Huzur gelecek, bolluk olacak, fakirin yüzü gülecek', dedi. EŞEKLİK İŞTE, ben de inandım. Yeniden seçim oldu. EŞEKLİK PARAYLA DEĞİL YA, ben yine bunlara oy verdim! Biliyorum, diyeceksiniz ki BİR EŞEK BİR ÇAMURA BİR DEFA BATAR, ikincisi n'oluyor EŞEK AKLI İŞTE, düşünemedim! Yine başladı zamlar, fabrikalar satıldı ÖLMÜŞ EŞEK FİYATINA, bizim oğlan da işsiz kaldı. Benim maaş ise EŞEK KUYRUĞU GİBİ, NE UZADI, NE KISALDI. Eeeee ne demişler SEN EŞEK OLDUKTAN SONRA SEMER VURAN ÇOK OLUR!
'Sabredin' dedi, 'iyiye gidiyoruz, aha teğet geçiyor, hele sabredin iyi olacak siz çalışmaya bakın', dedi. ÖLME EŞEĞİM ÖLME! Ben EŞEK GİBİ ÇALIŞIRKEN bir de baktım ki... Birileri de EŞEK YÜKÜYLE GÖTÜRÜYOR! Kalktı bir de her şeyimize karışmaya başladı! ULAN BİZ BURADA EŞEK BAŞI MIYIZ? Hocanın biri, 'İslamda üç kadınla evlenmek caizdir' dedi.
Bak! Bak! EŞEĞİN AKLINA KARPUZ KABUĞU GETİRİYOR!
Bir de bilmem ne çıkardı başımıza! Nedir ne var bu şeyin içinde söylemediler... Öyle ya, EŞEK HOŞAFTAN NE ANLAR! Olanlardan hiç korkmadım, zaten perişanım, ÖLMÜŞ EŞEK KURTTAN KORKMAZ! Biri de bir şey söyledi, önce EŞEK ŞAKASI sandım meğer adam ciddiymiş. Utanma yok ki adamın yüzü kızarsın, yüz değil sanki EŞEK DERİSİ! Bir yere gidiyorsun EŞEK YÜKÜYLE istiyor!
Usandım 'EŞEK CENNETİNE GİDERİM', dedim... Haa bir de EŞEĞİNİ DÖVMEYEN
SEMERİNİ DÖVER var!
Aslında EŞEK SUDAN GELİNCEYE KADAR DAYAĞI HAK ETMİŞ BİRİYİM BEN!"
Yazısını okuduğunuz bu, kadim dostumun adı Cemil... Soyadı mı? Ünlütürk...
Haftaya Cemil Ünlütürk'ün yıllar önce bu canı anlatan bi karikatür dizisi olacak, birlikte gülelim...
Kaynak : Aydınlık Gazetesi