Fikret Otyam'ın Köşe Yazıları

ÖLDÜRÜN EFENDİLER ÖLDÜRÜN, BU HAN-I ÖLDÜRMELER SİZİN!

09.05.2014

Kahraman yurtsever tutsaklardan 16 yıl hükümlü Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp, açık görüşte yere yığıldı, gözlerini GATA’da da açamadı. Özenalp, artık toprak altında... Tıpkı diğer şehitler gibi...

*YİNE HAYKIRIYORUM EY ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANI ‘BEKLEYEN

ON BİN DOSYA VAR’, DİYOR! BU İŞİN SONU NE OLACAK? NE OLACAK? NE OLACAK DUYDUNUZ MU?*GÜZELLERİMİZ ÖMER İLE HAYYAM

Mamak Askeri Cezaevi yani Mamak zindanı! Bir can açık görüşteyken yere yığılıp kaldı... Bu can, Balyoz tutsaklarından Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp idi, hükmü 16 yıl!

Albay Özenalp GATA’da yoğun bakıma alındı ne ki her şey çaresiz kaldı, yoğun bakımda yaşama veda etti!

Geçen haftaki yazım hazırlanıp İstanbul’a uçurulmuştu tüm bu acı yaşanırken...

ANA SAMİYE

Oğlunun tabutuna “Oğlumu kumpas öldürdü” diye yazacağını söylüyordu.

Mamak Cezaevi yani zindanı.

Yiğit, kahraman yurtsever tutsaklardan 16 yıl hükümlü Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp, eşi ve oğluyla açık görüşteyken yere yığıldı, gözlerini GATA’da da açamadı, evet bu, Balyoz Davası’nın ilk şehidi Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp idi...

SÖZÜNÜN ERİ BİR TÜRK SUBAYI MURAT ALBAY CEZAEVİ’NE GİRERKEN ‘BENİ DEVLET ÖLDÜRECEK’ DEMİŞTİ, DEDİĞİ ÇIKTI!

Cenaze, rütbeli rütbesizlerle doluydu, acılı ana Samiye Özenalp oğlunu hapse attıranlara, hele hele onu korumayan komutanlara sitem etti hep.

Özenalp artık toprak altında tıpkı diğer şehitler Kuddisi Okkır, İlhan Selçuk, Prof. Dr. Uçkun Geray, Prof. Dr. Türkan Saylan, Jandarma eski Genel Komutanı Teoman Koman, Yarbay Ali Tatar, Albay Abdülkerim Kırca, Albay Berk Erden, Kaşif Kozinoğlu, Erhan Göksel gibi... Saygı ve sevgiyle anılacak.

*YİNE HAYKIRIYORUM EY ANAYASACILAR! BU İŞİN SONU NE OLACAK, NE OLACAK, NE OLACAK DUYULDU MU?

*ÖMER İLE HAYYAM YA DA CENNET PAPAĞANI

Müzik adamı Ekrem Ataer yıllardır çalıştığı Ömer Hayyam’ı çoktan bitirdi Kaynak Yayınları meraklılara sunmuştu. Kitapta salt yazılar değil, kadim dost Ekrem canın Ömer Hayyam’dan yaptığı müzikleri içeren birCD de vardı. Kaynak Yayınları’nın içindeki duyurularında nice yazar adı vardı, bu canın adı ise sanırım elim bir kazaya kurban gitmişti! Alışkınım, ah Kaynak ah, 500 sayfalık “SİLİVRİ 5.ORDU” Kitabımı basmış ne ki onun da duyuruları, işlerinin yoğunluğu nedeniyle yapılamamıştı sanırım!

NEREDEN ÇIKTI BUNLAR, OYSA ÖMER HAYYAM KİTABINDAKİ YAZIMDAN SÖZ EDECEKTİM, BUNAKLIK İŞTE!

Kadim dost Ekrem can, çalışmalarından sık sık haberler veriyordu ve bi gün üç satır da olsa yazı istemişti. Oysa Gıyaseddin Eb’ul Feth Ömer İbni İbrahim’el Hayyam için kolay mıydı yazmak?

Sekiz yüz yıl önce yazılan dörtlükleri gelin de AKP iktidarında hele bi yayınlayın! Örnek bile veremedim, burada da veremiyorum bağışlayın!

Ekrem usta konuşmalarında yavru yapan ya da yumurtlayan kuşlarından söz ederdi, eski bir kuşbaz yani kuşsever onlarla yaşayan kişi olarak... Ömer Hayyam bitti mi söz kuşlara dönerdi. Ekrem can, “Sana Cennet Papağanı göndereceğim” dedi ve günlerden bi gün Yavuz Usta adlı bi can elinde etrafına delikler açılmış kutuyla Diyaliz Merkezi’ne geldi, kutunun içinde de bi çift Cennet Papağanı vardı, uymasa da adları kondu Ömer ve Hayyam!

Neredeyse yıl olacak evimizdeki yaşama kıvancımız Ömer ile Hayyam... Hangi müzikleri, kimi sevdiklerini biliyoruz, örneğin Alevi can Sabahat Akkiraz semahları ve barakları... Hele hele İbrahim Tatlıses’i duydular mı kuş sesleri tüm eve yayılır. Acaba diyorum bunlar doğuştan Alevi mi yoksa Bektaşi mi onların müziklerine deli oluyorlar!

Yavuz Usta, kuşbazın ta kendisi, zamanında işini gücünü bırakmış kuşlara adamış kendini, dükkânındaki cevizden biraz büyük kuştan tutun kucağa alınacak kuşa kadar iki yüze yakın kuşla yaşıyor, yumurtalarını izliyor içinden çıkanlara çocukları gibi bakıyor ve Ömer ile Hayyam’ın her türlü sorunuyla ilgileniyor, akşam değil gece bile kapımızı çalıyor.

Yumurta alamadık ve konuşturamadık akıl verdi, onları on gün kadar ayrı tutacakmışız. Ekrem can aradı hal hatır sordu, ayrılıktan söz edince yalvarmaya başladı, “N’olur onları ayırma, n’olur onları ayırma ben sana konuşan bi kuş göndereceğim, n’olur onları on gün olsa bile ayırma”.

Gül’ün ve de Erdoğan’ın Köşk tutkularını izlemekten usandım kuşa verdim kendimi, iyi ettim di mi?

27 NİSAN 2012 TARİHLİ MEKTUP’TAN...

Dağdaki evimizin dibinde on iki yıldır yaşayan keçilerimiz çalınmıştı, haber yapıldı yazılı ve görsel basında... Bolu’dan bi mektup aldım, azıcığı şöyleydi:

“Sizi gıyabınızda keçiyle ilgili resim çalışmalarınızdan tanıyoruz. İzmir’de düzenlenen Ulusal Keçi Kongresi’ndeki sergide keçiyle ilgili tablolarınızı zevkle izledik. Tablolarınızla keçi sevgisini keçiciliği toplumumuza sevdirdiğinizi biliyoruz.

Bir keçi dostu olarak yaşadığınız olayı ulusal basından öğrendik. Bu üzüntünüzü hafifletmek ve daha nice yeni tablolarınıza ilham vermek için hediyemizi kabul etmeniz bizi çok sevindirdi.”

Bİ ALINTI DAHA

“...Bugün sözleşmeli keçi yetiştiriciliğinde 60 aileyle çeşitli yaş grubundan 5000 aşkın keçi ile çalışmamız devam etmektedir.”

Mektup, Bolu Kalite Yem. San. AŞ. Genel Müdürü Sayın Kamil Erbayram’dan gelmişti bi erkek bi dişi on beş günlük yavru, yeni Otyam’lar..

Geçen yılın baharında adeta dellendik, bi torunumuz olmuştu! Bu baharın köyden telefon, onlara kendi evladı gibi bakan Ogün arkadaştan. “Amca bir torun daha bu hepsinden neşeli, kıvrak, daha şimdiden bahçedeki Akkoyunlu mezar taşından inmiyor!

Sn. Kamil Erbayram’a rapor verildi, ana kızın fotoğrafı çekildi, baba ayrı bir anlatıma...

Oh, Gül/ Erdoğan gizli savaşı yine düşmedi bilgisayarıma, ne iyi di mi?

AKÜ BİTTİ ABİ!’

Neredeyse on iki bahar gelip geçti! İstanbul’da sergimiz, sergide elinde mikrofon genç bi bayan var. Söyleşinin sonuna doğru, genç kameramandan bir haber:

“Akü bitti abi!”

Elinde mikrofon Ulusal Kanal’dan Kiraz Perinçek şaşkın! Ayrıntıya gerek yok! Duvarda asılı bi resmi işaret ettim, “Bu resim satılırsa bununla hep akü alınacak”.

Alınmış.

Ulusal Kanal, yılmaz emekçileriyle şimdi 14 yaşında delikanlı. Akü makü bilmeyen.

Nice yıllara...

TURAN ÖZLÜ DOST BAŞIN SAĞOLSUN

Ulusal Kanal çilekeşlerinden Genel Müdür Turan Özlü dost, ablası Sevim Konukman’ı yitirdi, ablaya rahmet tüm aileye başsağlığı dilerim.

Otyam

TÜRK SOLU ÇOK DEĞERLİ EVLADI

YAZAR ÇEVİRMEN, YAYINCI VE MAHPUSHANECİ

ORHAN SUDA’YI YİTİRDİ, VEFAKAR EŞİ SEVGİ SUDA’YA, ÇOCUKLARA TORUNLARA VE

SAĞ OLAN YANDAŞLARINA BAŞSAĞLIĞI

DİLİYORUM...

Yarım asırlık dost Otyam

Kaynak : Aydınlık Gazetesi