Haftalık Aydınlık Dergisi’nde ve günlük Aydınlık Gazetesi’nde yer alan bazı yazılarımdan oluşan 425 sayfalık “SİLİVRİ 5.ORDU” 1. Kitap” Kaynak Yayınları’nın 612. kitabı olarak nihayet yayımlandı.
Bu kitap için aylarca çalışma yapıldı. Ad dizini bile 12 sayfa! Emeği geçenlere binlerce teşekkür yeter’m ola?
Bugünlere bakmak isteyenler inanıyorum Silivri 5.Ordu’ya da bakacaklar.
Kitap, 25 Mart 2008 tarihinde yazdığım ve 30 Mart 2008 tarihli Aydınlık Dergisi’nde yer alan yazımla başlıyor... Başlığı şöyle:
“MUHTEREM BAŞVEKİL, HALKINA VERDİĞİ SÖZÜ YERİNE GETİRDİĞİNİ SÖYLÜYOR; BİLGİSAYARLARA YAĞMUR GİBİ YAĞAN VE ‘1980’Lİ YILLARDA ARŞİVLENEN, KUR’AN KURSU’NDA ETTİĞİ BİLİNEN VE TRABZON ASKERİ ARŞİVİ’NDE MEVCUT BULUNAN ATATÜRK ALEYHİNDEKİ ÜNLÜ YEMİNİ’ İDDİALI OLAYIN ASLI NEDİR? ARTIK BU KADARI DA OLMAZ DİYOR, PEŞİN PEŞİN TENZİH EDİYOR VE İNANMAK İSTEMİYORUM...”
Başlığın altındaki metin de kısmen şöyle:
“Ben Muhammed Müslüman ümmetindenim. Türkiye dinsiz, laik memleket haline gelmiştir. Hayatımı Mustafa Kemal dinsizliği ile savaşa adayacağıma, Türkiye’yi bir din ve şeriat devleti haline getirmem için mücadele edeceğime, Kemal Paşa zamanında çıkarılan dinsiz kanunların tatbikini önleyeceğime, kısa zamanda ümmet esasına dayanan, şeriat devletinin kurulması için çalışacağıma; dinim, Allah’ım ve bütün mukaddesatım üzerine yemin ve kasem ederim.”
Ortalık hayınlık, iftira, insanlık ve hukuk dışılık, muhbirlik, yalakalık çıkarcılıkla kaynaşıyor uzun süredir!. Bunlar ki demokrasi gereğiymiş, fikir ve düşünce özgürlüğü babındaymış uygulayanların yumurtladıklarına göre...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili gelinti yağmur gibi iniyor bilgisayarlara! Başlığına göre ‘Trabzon askeri arşivde mevcut’ imiş. Gel de çık işin içinden! Modaya uygun ama Cumhuriyet Savcısının yaşadığımız son olaylarla ilgili iddianamesi daha açıklanmadan ve yayın yasağının rağmına kimi gazetelerde pervasızca yer alıyor, ne fark var arada söyler misiniz? Bu yemin korkunç bir yemin, insanı darağacına götürecek kadar önemli bir yemin, modaya uygun olarak elbette düzmece değilse... Ol nedenle başbakanın mutlaka bir açıklama yapması gerekiyor iddia ile ilgili olarak, hem de tez elden...”
24 Mart 2008’den bu yana aylar, aylar ve dahi haftalar haftalar yıllar geçti ama açıklama geçmedi “tez elden”!
Neler neler yazmışım ve yazımın sonu da 15. sayfada şöyle:
“KUR’AN’IN İPİNE ASILMA” MODASI!
Bu modanın sahibi Özal’dı durmadan Allah’ın ipine asılın der durur idi... Muhterem Başvekilim ki İmam Hatip’lidir, son zamanlarda Kur’an Ayetsiz konuşma yapmaz oldu; yetmedi, sevgili Deniz Baykal da n’apsın o da ayetlere başvurur oldu!
Bu can neden uymasın bu modaya, alın Kur’an’dan Nahl Suresi 67.Ayeti, Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün canımız Türkçesiyle:
“HURMALIKLARIN MEYVALARINDAN, ÜZÜMLERİNDEN DE SARHOŞ EDİCİ BİR İÇECEK VE GÜZEL BİR RIZK ELDE EDERSİNİZ. İŞTE BUNDA AKLINI İŞLETEN BİR TOPLULUK İÇİN KESİN BİR MUCİZE VARDIR.”
Buyruğu, edebiyle yerine getirin, cihaza bir CD koyun, örneğin:
“Kara gündür gelir geçer/ Gam yeme gönülgam yeme”
Ve balkona çıkıp haykırın:
“Uyanın, Uyanın... Uyanın... Uyanın... Uyanın be. Bugün bana yarın sana, uyanın be.
Antalya, 25 Mart 2008”
İSTER MUVAZZAF, İSTER EMEKLİ OLSUN ALIMLAR, BÜTÜN ŞİDDETİYLE DEVAM EDİYOR!
Bu can, “SİLİVRİ 5.ORDU” diye dursun, yazıları toplansın, kitaplara dönüşsün bu ara ister muvazzaf olsun, ister emekli subay olsun alımlar bütün şiddetiyle sürüp geliyor! Bu da 28 Şubat dalgası, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin iyice parçalanması için vurmaya başlatıldı!
SİLİVRİ 5.ORDU’da bir Genelkurmay Başkanı eksik diye yazıp durduydum, hay yazmaz komaz olaydım, emekli olanda altına son model araba çekilen, büyük törenle uğurlanan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ da meğer cünhalıymış, içeri attılardı!
ŞİMDİ NEREDEYSE 6.ORDU KURULACAK!
28 Şubat operasyonu falan der iken, Silivri çağdaş zindanı dolup taştığından naşi, şimdi Sincan mahpushanesinde hazırlıklar başlamış!
Yeni “meşguliyet”, 28 Şubat! Bir yenisi, eskisini unutturur “gam yeme gönül gam yeme!”
Şu elinizde tuttuğunuz Doksan artı bir yaşındaki Aydınlık var ya şu Aydınlık pat diye koca başlık atmış:
“MAHKEMEYE ÇIKMADAN MAHKUM ETTİLER!”
28 Şubat operasyonu ayağıyla da ayrıca yaradana kurban, artık din dersi de var minik okullarında!.. Arapça dil dersi de var! Beş yaşındaki bebeler türban takabilecek! Din kardeşlerim kim bilir ne güzel türbanlar üretecek, ulusal gelire katkıda bulunacak? Bu türbanlar biraz da havlumsu olacak, beş yaşındaki bebe şeyine şey yaptığından hocası gerekeni uygulayacak başından alıp, çantasından da yedeğini alacak... Evet, dörtartıdörtçarpıdörtyüzdörtbaşınıört!
ATATÜRK SEVGİSİ / SAYGISINA BAKIN!
Sağlık Bakanı Akdağ, yüce Atatürk’ün “BENİ TÜRK HEKİMLERİNE EMANET EDİNİZ” istemini taşıyan tabelayı söktürmüş!.. 4+4X4-x şeyiyle İmam Hatiplere öğrenci yığılması sağlandı! Din ve şeriat yerine “Ilımlı İslam” ABD ve AB’nin buluşu da var ortalıkta! Seç seç al!
AAAAAA AAAA! AA!
O Akdağ, Atatürk’ü kaldırır da AA da, kurucusu olduğu Atatürk’ün adını kaldırmaz mı? Kim mi bu buluş sahibi ve uygulayıcısı? Son zamanda hortlayan ve hortlatılan “Aczi mendi” şeyhi falan mı? Hayır, BaşbakanTayyip Erdoğan’ın eski danışmanı Kemal Öztürk’ün Anadolu Ajansı (AA)’nın başına getirilmesinden sonra sitede yer alan “Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 1920” yazısı da kaldırılmış! İşte o yüce insan, gittiğinden bu yana dünyanın hiçbir yanında eşi görülmeyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e reva görülen saygı! Olmaz olsun...
Ya Hu insan, kuruluşunu gösteren 1920 yılından utanır, utanır utanır! Başbakan Recep Tayyip, adı “Kemal” olan bu işgüzarını çağırıp, Kasımpaşa ağzıyla “Ulan, bak adın “Kemal”, soyadın “Öztürk” O yüce kişi olmasaydı ne adın “Kemal” ne de soyadın “Öztürk” nah olurdu! Hemen düzelt.”
Yazarken uyudum mu ne, ah bu yaşlılık!
Yazarken uyukla!..Üstelik rüya da gör bir de yaz!
Pes yani!
ATAYA SALDIRILAR HER BİR YANDAN!
Gazetemizde gördüm okudum, yine içim acıdı şu başlığa bi kez daha bakar mısınız:
“ATATÜRK’E HAKARET EDEN KİTAP ÖĞRENCİLERE ÖDEV OLARAK VERİLDİ”
Hem de İstanbul Üsküdar ilçesinde!
Şu Ergenekon, şu Balyoz malyoz şeyleri Cumhuriyetimizin Savcılarını demek ki hayli meşgul ediyormuş, buna da yanmaz mısınız vesselam!
EY KILIÇDAROĞLU, KILIÇDAROĞLU ÖLDÜRMESİNLER DE BESLESİNLER Mİ YA HU?
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Silivri Cezaevi’nin kötü koşullarına dikkat çekmiş, “Ölecekler” diyor! A Kılıçdaroğlu a Kılıçdaroğlu “Öldürmesinler de beslesinler mi yani?”
Bakalım besleme işi ise nasıl olacak, aşçı mahkumlar tahliye olmuşlar, yemek çıkmamış iyi mi?
Bir önerim var, karınlarını evlerinde doyursunlar yatmaya cezaevlerine gelsinler vesselam!
HAFTANIN ÖZETİ: “...BUGÜN, MAZLUMUN AHININ AHESTE AHESTE ÇIKTIĞI GÜNDÜR, ADALETİN TECELLİ ETTİĞİ GÜNDÜR.” (*)
Ah Nejat, ah Nejat Birdoğan can, seni yine özlem ve saygıyla andım... Yazılarını ve konuşmalarını çoğunluk şöyle bitirir idin:
“DÜŞMANIMIZ KİNDİR BİZİM”
(*) “28 ŞUBAT MAĞDURUYUM” diyen Başbakanın konuşmasından...
Kaynak : Aydınlık Gazetesi