…EY YÜCE PEYGAMBER EFENDİMİZ MUHAMMET MUSTAFA (s.a.v), CHP GENEL BAŞKANI CEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN FOTOĞRAFTAKİDUDAKLARINI SİZ Mİ LANETLEDİNİZ?
…YA HAZRETİ ALİ, FOTOĞRAFTAKİ DUDAKLAR CHP GENEL BAŞKANI ALİ EVLADI CEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN. ACEP BUNLARI SİZ Mİ LANETLEDİNİZ?
…HÜNKARIM YA HACI BEKTAŞ VELİ, FOTOĞRAFTAKİDUDAKLAR CHP GENEL BAŞKANI ALİ EVLADI CEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN BUNLARI ACEP SİZ Mİ LANETLEDİNİZ?
…EY MUHTEREM İSA MESİH (s.a) HAZRETLERİ, FOTOĞRAFTAKİ DUDAKLARI ACEP SİZ Mİ LANETLEDİNİZ?
…EY GÜZEL MERYEM ANAMIZ, ŞU DUDAKLARA İYİ BAKIN ACEP SİZ Mİ LANETLEDİNİZ?
ULAN DEDİM KENDİ KENDİME, ULULAR HEP “HAYIR”LADILAR LANETÇİ KİM OLA Kİ?
Kim olakileri gözlerimin önünden tek tek geçirdim. Hemşerim Deniz Baykal asla lanetçi olamaz dedim.MHP’nin Sayın Genel Başkanı Bahçeli’nin dudakla mudakla ilgisi yoktur, o olamaz.
Kılıçdaroğlu’nun tanrı yaratığı dudaklarını kim lanetlemiş olabilir? Beş gün, sanki istihareye yattım, yemeden içmeden kesildim kim kim lanetlemiş/ kirletmiş olabilir?
Arap ellerine çok kalabalık heyetle sanki safariye çıkan sayın Başbakanım Recep Tayyip Erdoğan pat diye aklıma düştü... Öyle ya, ilk kez o dememiş miydi, lanetlenmiş/ kirli mirli dudaklarını pak alnıma değdirmem diye? Bir oh çektim derinden haritalar oynamış yerinden, taa Kahire’den duyulmuş! Nereye giderse gitsin aklı fikri ülkededir ya, hemen soruşturma istemiş... Demişler ki, gazetecinin biri, Kılıçdaroğlu’nun dudaklarının lanetli, kirli mirli olduğunu nereden nasıl biliyor diye sorası gelmiş!
Düşünmüş, şimdi böyle dudak mudak meselesinin sırası mı, görmüyor musunuz Arabistan/ Afrika/ dünya barışıyla uğraşıyorum, sonrası böle bir söz ettiğimi şimdi hatırlayamam falan demiş.
Tanrımla başlayan naçiz sorgudan vazgeçtim ki eşim Filiz “İllallah” dedi "senin şu tepişmeli rüyalarından” hemen saate baktım konuyu unutturmak için, sabahın üçü!
Duymamış ve derinden uyuyor pozisyonuna girdim arkama dönüp, iyice ikna etmek için azıcık da “horladım”.
ULAN DEDİM KENDİ KENDİME, DUDAK MUDAK, ARABİSTAN MARABİSTAN FALAN DERKEN ŞU OLANLARA BAKIN EY MİLLİ SAVUNMA, EY ADALET BAKANLARI!.. EY GENELKURMAY BAŞKANIM!
Ne Balyozmuş şu, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde inmedik yer bırakmadı!.. Haydi dedim karayı, denizi anladım da şu hava kuvvetlerine nasıl indi şu balyoz? Demek ki balyozun kanatlısı da var gök tanrım nicelerinden koruya! Bakın ey okur, ey millet tanığım sizlersiniz, bin kere yazdım bi daha yazıyorum, sayın Başbakanım gürültülü/ mürültülü bir eyleme giriştiğinde içim sızlar, ulan derim kendi kendime daha yolculuk yokken bile! Bu defa ne ola? Buyurun:
“SURİYE SINIRINDAKİ TEK KOLORDU KOMUTANI KORGENERAL MEHMET ERÖZ TUTUKLANDI. BÖYLELİKLE TUTUKLU GENERAL SAYISI 52 OLDU!”
“TUĞAMİRAL NADİR HAKAN TUTUKLANDI!”
Sevgili Başbakanıma adların bini bi para Arap ellerinde, en çok hoşuma giden ve şahsen yakıştırdığım “Selahattin Eyyubi”den “Tayyip Eyyubi” derken…
4 MUVAZZAF DAHA TUTUKLANDI!
Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Abdullah Can Erenoğlu ve Hava Pilot Tuğgeneral Mustafa İlhan’ın da aralarında bulunduğu 4 muvazzaf asker, Balyoz Planı soruşturması kapsamında tutuklanırken hayret bişey bi kurmay albay serbest bırakılmış!
Evet korktuğum yine başıma/ başımıza geldi! Beşiktaş canibinden Türk Silahlı Kuvvetleri kıyımı artık Korgeneral rütbelilere dayandı, üstelik cezaevleri de doldu taştı! Yenileri bitene kadar huzura dikmelere ara verilmesini bir yurttaş olarak hassaten rica etsem mi acep?
Kesinlikle hayır... Bir plan ve program dahilinde çalışmalar yürütülüyor vesselam...
ŞU BAŞLIĞI AYDINLIK GAZETESİNE ASLA YAKIŞTIRAMADIM: “ SİLİVRİ’YE NASIL GİDİLİR ?”
Bir bu eksikti! Başlığı atan ey arkadaş, gidenler/ götürülenler yetmedi de bi de sen yol mu gösteriyorsun? Ulan dedim kendime, koca Aydınlık gazetesinin yazı işleri müdürü böyle bir yanlışlığı asla yapmaz, demek ki yol gösterme cunhalı değil hemen Silivri’ye nasıl gidilir oradaki binaların hayrına gösterivereyim!
Er kişi ol, ermiş kişi ol, hatun kişi ol sayın okurlar bir dakika: (Ola ki duymamışınızdır, gelişim programı dahilinde dilimizden BAYAN sözcüğü çıkarıldı; yetmedi, yer yer Atatürk de!) emekli subay ol, muvazzaf subay ol yani n’olursan ol, tramvayda ol otobüste ol yani nerede olursan ol, seçim senin elinde değil, elindeki poşetteki erzak arasında gazetede de var, yandan yandan görülen bir başlık : “Balyoz” !
Bir saygın/ yurtsewer..( Yazı İşlerine not : Sevgili arkadaşlar yurtseveri mahsus böyle yazdım, asla elleşmeyin, acaba dedim yurtsever derken v’yi w diye yazsam yapışık iki v, yani w yurtseveri daha yurtsever yapar mı? Bi denememde yarar var vesselam) vatandaş gördüğü ilk polise “balyoz” der ve de derdemez o “balyoz”lu yurttaş gitti gayyanın dibine! Beşiktaş meşiktaş falan derken doğru Silivri’ye... Ayrıntıyı uzattığım için yazı işlerinden özür dilerim..
EY SAVUNMA BAKANI... EY ADALET BAKANI... EY GENELKURMAY BAŞKANI YİNE SORUYORUM BİR VATANDAŞ OLARAK, BU ALMALARIN SİLİVRİ’YE ATMALARIN SONU NEREYE VARACAK?
Dışarıdan subay da ithal etme olasılığı var sanırım, o zaman tercih ABD yoksa kadim dost Almanya mı? Halkımız ABD'ye hiç iyi gözle bakmaz “diye düşünüyorum”, tabii siz büyüklerimiz ne ederse iyi eder “diye ikinci kez düşünüyorum”.
DİLİMİZDEN YAŞAMIMIZDAN “BAYAN” SÖZCÜĞÜNÜ ATAN EY TERS ZAT-I MUHTEREM! BARİ “BAYAN" YERİNE “BALYOZ”U ATAYDIN YA!
Atmaz, Balyoz işe yarar/ yarıyor!
HEM SİLİVRİ’NİN HEM MAHKEMENİN KAPISI ÖNÜNDE ÇADIR KURAN YURTSEVER CANLAR...
İstedikleri şu ünlü özel görevli mahkemelerin derhal kapatılması. İsteklerine yürekten katılıyorum ama naçiz bir uyarım var... Çadır kurup hükümetin keyfini fazla kaçırmayalım... Neden olacak, bir de Kanun Hükmünde Kararname (KHK) var. Bu KHK, öyle kuvvetli, öyle kudretli ki TBMM bile sanki solda sıfır! Bunları neden anımsatıyorum örneğin alın bir KHK:
…Bundan böyle Erciyes, Hasan Dağı, Uludağ, Köroğlu, Kaz Dağları, Nemrut, Munzur, Nurhak Dağları zirveleri hariç çadır kurmak yasaklanmıştır.
Bir yasaklama da bu candan, "Köydeki dizüstü bilgisayarları yazmamakta direniyor, sayfa adetlerini bile göstermiyorsa Beşiktaş’a nakledilir”
Antalya, Toroslar Beydağları, Geyikbayırı Köyü, 15 Eylül 2011
Kaynak : Aydınlık Gazetesi