EY SORUMLULAR YİNELİYORUM,
43 VATAN EVLADI SUBAYIMIZ
Bİ YERE REHİN Mİ? CEHENNEM AZABI NE ZAMAN BİTECEK DERSİNİZ?
BİZ TÜRK HALKI, KURBAN BAYRAMINDA DIŞİŞLERİ BAŞBAKANI VE CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İLE, İÇİŞLERİ BAŞBAKANI DAVUTOĞLU’NA ÇOK, ÇOK BÜYÜK SAYGISIZLIK YAPTIK...
Antalya, Toroslar, Beydağları Geyikbayırı Köyü, 5 Ekim 2014 Pazar/ 6 Pazartesi/ 7 Salı
Gerçekten “kurban” bayramı... Hem “kurban” hem “bayram” yaşayınca kurbanın bayramı nasıl olura yanıt, televizyonlarda kurban kesimlerine bakmak yeter! Her taraf kan revan! İstanbul boğazından kan akıyor! Bıçaktan kaçan boğalar trafiği berbat etti saatlerce... Ambulanslar oralarını buralarını kesen acemi kasapları hastanelere taşıdı durmadan! Diyarbakır’da kesilmek için damda bekletilen keçi bariyerleri aşıp beşinci kattan atladı sokakta oynayan 13 yaşındaki Heval Yıldırım’ın üzerine düştü, Heval acıdır canından oldu!..
Evet alınan önlemlere karşın ülke açık mezbaha.
Oooo... Unuttum affedin. Kurban Bayramınız kutlu ve mutlu olsun e mi!
‘KUZU KUZU MEEE’
Asker babam savaşta İstanbul’a gelir annemin doğurmasına yardımcı olur ve bi oğlan bebe daha adını Nusret Kemal koyarlar neden mi, o gün Bursa düşman işgalinden kurtulmuş...
Eczacı şair Nusret ağabeyime telefon ettim “alo” deyince “Kuzu kuzu meee” çekince kahkahayı patlattı...
Biz çocukların kuzuları olurdu, onlarla oynardık kuzu kuzu meee diyerek... Nusret ağabeyim “Onlardan birisinin adı ‘Şirin’di” dedi.
Diyelim ki Şirin kocaman oldu, iki katlı evin alt bölümünde kalırlardı... Biz çocuklar Nusret ağabeyim, Sevim ablam yukarı yallah edilirdik nedense, ama gizlice bakardık bahçeye... Bi baktık ki Şirin süslenmiş püslenmiş baş tarafından, gövdesine al boyalar sürülmüş yer yer...
Yetmedi, bi de gözleri bağlanmış renkli bez ilen... Bi adam gelmişti önü önlüklü elinde bi torba, babam falan ötelerde. Adam Şirin’i zorla yere yatırdıydı sonra dört ayağını birbirine bağlayıverdiydi, neler oluyor diyorduk birbimize ki adam parlayan bi bıçak çıkardı, Şirin’in kafasını azıcık geriye çekti ve bıçağı vurdu boğazına, kanlar fışkırırken biz çocuklarda yapma kesme feryatları evi bahçeyi inleten, kan durunca bıçağı sürtüp kafayı ayırıverdiydi gövdeden biraz debelenen Şirin durdu ama bizim gözyaşlarımız feryatlarımız durmadı...
Pencereden bakanda, kalaylı koca leğenimizin içinde bi et yığını gördük gözyaşlarımızla. Bu bizim kuzu kuzu meeemiz sevgili Şirin’di... Feryatlar neye yarar?
TIPKI GEÇEN HAFTA
YAZDIĞIM GİBİ!
Dışişleri Başbakanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Bayram namazını Sultanahmet Camii’nde eda etti, çıkışta gazeteci milletiyle karşılaştı bermutat ve soruları yanıtladıktan sonra sıra söylemek istediğine geldi...
‘DEDİYSE ÖZÜR DİLESİN’
Erdoğan, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in Türkiye’nin IŞİD terör örgütüne silah ve para gönderdiği yönünde açıklamalarına fena halde çattı “Eğer bu tür ifadeler kullandıysa Biden benim için bitmiştir, tarih olur. Başta IŞİD olmak üzere hiçbir terör örgütüne, bizim en ufak yardımımız olmamıştır. Bunu kimse ispatlayamaz” dedi. Şöyle devam etti:
“Biden böyle bir şey söylediyse özür dilemeli” ortalık karıştı ve Joe Biden özür diledi.
İçişleri Başbakanı, durmadan gülümseyen Mevlana çocuğu Davutoğlu da bayram namazını Fatih Camii’nde eda etti çıkışta gazeteci milletinin sorularını yanıtladıktan sonra o da Joe Biden’a çattı falan.
BİZ TÜRK HALKI, KURBAN BAYRAMINDA CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKANA ÇOK, ÇOK BÜYÜK SAYGISIZLIK YAPTIK...
Televizyonlarda hep cami çıkışlarını inceledim yakından, ressam ve fotoğrafçıyım ya, ikisinin de yüzlerini izledim durmadan... Cumhurbaşkanımın yüzü eski yüz değil, sizler de yakından bakın örneğin Erdoğan’ın alt dudağı artık ileriye iyice çıkık!..
YA HU, ULAN DİYORUM
KENDİ KENDİME!
Bu adamın suratı hiç mi asılmaz? Hep ama hep güleç yüzlü, Cenab-ı Allah astırmasın ve dünya durdukça başımızda hep Başbakan kalsın.
KILIÇDAROĞLU AYNI FİKİRDE DEĞİL BAKIN DEDİĞİNE: ‘O SADECE MİZAHIN KONUSU OLABİLİR. ZAYTUNG BAŞBAKANI’
Ayrıntısı da özetle şöyle:
“Beni muhatap alın diyor. Senin neyini muhatap alacağız? Sadece mizah dergilerine konu olabilecek bir başbakan profili var önümüzde. Zaten en çok haberleri Zaytung yapıyor.” (*)
ESKİ
DEYİMLE
‘GELELİM
SADEDE’
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve güleç yüzlü Başbakan Davutoğlu bayram namazlarını ayrı camilerde eda ettiler, Göktanrım kabul etsin... Dikkatlice izliyorum ve yerimden fırladım. İkisinin de gömleği gerçekten çok şık, ne ki ikisinde de kravat yok; yani bağırları azıcık açık!..
Şaştım kaldım, bu canın bildiği Erdoğan ABD’ye Obama’nın huzuruna giderken her daim güzel kravatlıdır ve uçakla dönerken kravatsızdır, anlaşılan o kravat bi yerden emanet ki sanırım iyice saklaması için Eminanıma “vermiştir diye düşünüyorum”...
Obama’nın yanına giderken kravatlı Erdoğan, Kurban Bayramının birinci günü Türk halkının önüne kabadayı edasıyla neden kravatsızdı, belli ki o emanet kravatı bulamadı! Hem kravat deyip geçmeyin Osmanlı İmparatorluğu zamanında kravat takan ilk padişah Sultan Abdülmecid imiş ve dünyada 650 milyon erkek kravatlı imiş, yılda 800 milyon kravat satılırmış!..
BAKTIM BAŞBAKAN DA
KRAVATSIZ
O Konyalı Davutoğlu bakan iken kravatsız dolaşmazdı, düşündüm yetmiş milyon ne insanımız, bunların kravatsız olduklarını fark etmediler mi ya hu, fark etmişlerdir ama bayramda sunulmak üzere her ilden birer kravat armağan etmeyi yaşama geçirmemekle her ikisine de çok, ama çok saygısızlık etmişlerdir, öyle değil mi ey halkım!..
ABD Başkanı karaoğlan Obama’nın huzuruna çıkışta kravatlı olan Cumhurbaşkanı, cumhurunun huzuruna çıkışta neden kravatsızdır, nedeni ne olursa olsun bu da onların ayıbı sayılmaz mı ey millet?
EY BAHÇELİ, EY BAHÇELİ!
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Meclis’in yeni yasama yılı nedeniyle “resepsiyon” verdi, askerler katılmadı. Hükümet tezkeresine olumlu oy veren MHP’nin lideri Bahçeli “resepsiyon”a da katılmıştı... O belalı tezkereye oy vermekle büyük “günaha girdiler diye düşünüyorum”. Eğer Türk milletinin baş belalısı ABD, yine bir emri vaki ile bizi savaşa sokarsa Mehmetçiğin kanı akanda Bahçeli’nin vicdanı sızlamayacak mı, ey millet?
‘RESESİYON’DA
ÖFKELENMİŞ, HAYRET!
Cumhurbaşkanı bir aralık eşi Eminanım, Meclis Başkanı Cemil Çiçek dinlenme odasına geçmişler Başbakan ve eşi de gelince doğruca onlara katılmış vay sen misin ey Erdoğan? Bahçeli seni Roma İmparatoru Sezar’a benzetmiş ve şöyle demiş:
“Milletin asli unsuru olmasam terk ederdim... Sezar gibi ayrı bir odaya çekilmek yakışık almadı. Bu devleti her şeyiyle tahrip ettiler. Bu da bir örneği. Kapıya da iki tane koruma dikmişler kimse girmesin diye. Böyle rezalet görmedim.”
Şuna bakın şuna, “böyle rezalet görmedim” diyor! “Bu devleti her şeyiyle tahrip ettiler” diyor ve bu devleti her şeyiyle tahrip edenlerin “tezkeresine” kalkıp oy veriyor acaba daha tahrip etsinler diye mi oy verdi dersiniz ey millet, iki yüzlülük örneği demeyi de reva görmüyorum..,
‘BU TEZKERE HÜKÜMETİN
YÜZ KARASIDIR’
Kılıçdaroğlu tezkereyi böyle değerlendirmiş, daha doğrusu böyle değersizleştirmiş... Bakın dediklerine:
“Bu tezkere hükümetin yüz karasıdır... Kimse ‘Askerimi göndereceğim’ demiyor, ama bunlar kraldan çok kralcılık yapmaya çalışıyorlar” (**)
Yazdım geçen hafta, kraldan çok kralcılık yapılmasa bunca bilmem neyin ülkeyi ne hale getireceği yok mu kralcılıkta?
HA YAVRUM HA, HA YAVRUM HA! ‘İSTİKLAL MARŞI YERİNE OKULU KURAN’LA AÇTILAR!’
AKP hükümetinin getirdiği 4+4+4, 3 dört 12 ve dahi 12 +12+12 elde var 4+4+4 eder 12 eğitim sistemsizliğiyle hızla yayılan imam hatip orta okullarından skandal görüntüler çıkmaya başlamış. En tazesi, “4+4+4 Fırını”ndan çıkanı...
Odatv haberine göre Beylikdüzü’ndeki Ahmet Beyaz İmam Hatip Ortaokulu’nda açılış İstiklal Marşı yerine Kuran’la yapılmış. Allah kabul etsin ileride bu Kurancı çocuğa başkaları da katılır hep bi ağızdan okurlar 4+4+4 düzeniyle...
Odatv’nin haberi şöyle bitiyor:
“Okul bahçesinde yapılan törende öğretmen, öğrenci ve velilerin ortasında küçük yaştaki bir öğrenci Kuran okudu. Öğrenci, okumasını bitirdikten sonra veliler ve öğrenciler tarafından alkışlandı. Ardından da herkes Fatiha Suresi’ni okudu.”
EY YAVRU İNŞALLAH İLERDE ‘RTE İSLAM CUMHURİYETİ’NDE DİYANET İŞLERİ BAKANI OLURSUN BU GİDİŞLE...
Maazallah!
Aydınlık’tan kocaman bi haberi konuk ediyorum, 6 sütün haber şöyle, lütfen anımsayın:
“Bugün türban karşıtına bunu yapanlar yarın neler yapmaz
TÜRBANI PROTESTO EDEN
KADININ SAÇINI YOLDULAR
“10 yaşındaki kız öğrencilerin türbana sokulmasını MEB önünde protesto eden kadınlar, erkek güvenlikçilerin şiddetine uğradı.”
ULAN DEDİM KENDİ KENDİME, BUNLAR ACEMİ, ULAN HAYDİ SAÇI YOLDUN, YERDE NEYLE SÜRÜKLEYECEKSİN HA?
(*) Ayşe Sayın/ Cumhuriyet
(**) Ayşe Sayın/ Cumhuriyet
Kaynak : Kemalistler.org