Fikret Otyam'ın Köşe Yazıları

CUMHURBAŞKANLIĞI BÜTÇESİNE SORABİLİR VE YANIT ALABİLİR MİYİZ EY MİLLET?

17.01.2014

Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun koğuşta ölmesini beklemek kasten adam öldürmek değil midir, ey millet? Bu işin ucu gardiyandan Cumhurbaşkanı'na kadar uzar gider ve kasten adam öldürme sayılmaz mı, ey millet?

CUMHURBAŞKANLIĞI BÜTÇESİNE SORABİLİR VE YANIT ALABİLİR MİYİZ EY MİLLET? ORANIN BÜTÇESİNDEN ÖDENEN DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI KONUTU KİRA BEDELİ,

BAŞTAN BUGÜNE NE TUTTU?

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANI SN. METİN FEYZİOĞLU ÖNERİSİNİN YAŞAMA GEÇMEMESİ İÇİN UĞRAŞIP DURUN BAKALIM, EY BARIŞ VE ÇÖZÜM DÜŞMANLARI!

Bazı haberlerin günlük hayhuylar arasında kaynamasına yanarım şu gazetecilik mesleğimde!

Hemen örnek...

Cumhurbaşkanı'nın eşi üniversite çıkışlı ve türbancı. Bu kafa bezi yasak olduğu için ülkeyi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne şikayet etti, iyi mi?

Eşi bay Gül, Dışişleri Bakanı olunca şikayetini hemen geri aldı, iyi mi?

Dışişleri Konutu'na el attı, orayı kendi zevkine göre çok büyük masraflarla dayadı, döşedi!..

'FÖRSLEYDİ' OLUVERDİ!

Yani her bi yanında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün anısı olan Çankaya Köşkü'ndedir artık, öyle mi?

Akıl almaz bi iş yaptı, kendi zevkine göre dayayıp döşediği Dışişleri Konutu'ndan ayrılamaz oldu!..

Her daim güleç yüzlü Dışişleri Bakanı Davutoğlu ve tesettürlü eşi sokakta mı yatacaktı? Yatırılmadı, yine Kayserilinin birinden içi havuzlu köşkü kiralandı, aylık kirası belleğim yanıltmıyorsa 80 milyon! Yanlış varsa hepsini tek tek düzeltmeye hazırım ilk Cumartesi'nde...

Köşkün kirası Dışişleri Bakanlığı'ndan ödenirken, ödenemez oldu bi de baktık ki bay Gül bunu Cumhurbaşkanlığı bütçesine aldırmış iyi mi?

Haydi eskiden yazdığım gibi yazayım "Fahrünnisagülsultanhazretleri", Çankaya Köşkü'ne de el attı ama orayı Dışişleri Konutu'na çevirtmedik. Müzeden kimi heykelleri beğenmiş bunları aldırmak istedi iyi mi? Türkiye Büyük Millet Meclisi zaten veremezdi durmadan yazdık, yazdık... Bugüne kadar yalanlanmadı TBMM, bari bunların kopyalarını yaptırıp verelim demiş...

ŞİMDİ SORALIM MI EY MİLLET, 'FAHRÜNNİSAGÜLSULTANHAZRETLERİNİN'

BU İNADI KILIFINA UYDURULAN CUMHURBAŞKANLIĞI BÜTÇESİNE, SORMASI AYIP OLMAZSA ŞİMDİYE KADAR KAÇ 'MİLYAR'A PATLADI?

Elbette sır değil, bekler dururum ey millet! Derler ki sabrın sonu selamettir!

SN.METİN FEYZİOĞLU'YLA ÇOK KISA BİR YARENLİK!

Günlerden geçen Cumartesi, yani yazımın çıktığı gün bir telefon Hacıbektaş Belediye Başkanı Selmanpakoğlu Paşamdan... "Yazını okuduk, bak sana kimi vereceğim Metin Feyzioğlu'nu!"

Şaşırdım... Ses tanışı olduk, selamlaştık, güzel şeyler söyledi bu can için... Önerisine karşı çıkanlara yine lanetler okudum...

Onun Ergenekon ve Balyoz davalarıyla ilgili çözüm planına karşı çıkmalar başladı, en başta F'ciler, telaş içinde! Güya akıllarınca hücuma geçtiler, eyvallah onların işi bu...

EN AĞIRIMA GİDEN

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Partisi CHP içinden kimilerinin çıkıp Cemaat'in başlattığı karşı kampanyaya katılmalarını akıllarınız alıyor mu, ey millet?

Yazıklar olsun! Yazıklar olsun!

EY CHP GENEL BAŞKANI KILIÇDAROĞLU SUÇU, YARIM AÇIKLAMAK SANA HİÇ YAKIŞMIYOR!

Nasıl yakışsın, "BAŞÇALAN ERDOĞAN" diyor! Hayret bi şey, "BAŞÇALAN ERDOĞAN", zurna mı, davul mu, klarnet mi, keman mı, kemane mi, ağız mızıkası mı ne çalıyor suçlamada bunlar yok! Peki ne var "HÜKÜMETİN DEVLETİ SOYDUĞU" suçlaması var... Buna "BAŞÇALAN ERDOĞAN"ı eklediniz mi ey millet sorunu çözmüş oluyoruz... Demek ki neymiş, BAŞÇALAN ERDOĞAN'mış!. Saz mı bağlama mı artık gerisini siz bulun ey okur...

MAHPUS DAMLARINDA KILIFINA UYDURUP ADAM ÖLDÜRMEK ÖZGÜRLÜĞÜ!

Bu özgürlük gardiyanlardan başlar, Cumhurbaşkanına dayanır...

Kuddisi Okkır, mahpus damında işkenceden öldürüldü, yıllar oldu kaynatıldı! Bu insanlık dışı olay, gözleri bağlı Adalet Ana'nın uzağından bile geçmedi/ yani geçirilmedi!

Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun insanlık dışılığı için de koğuşta ölmesini beklemek kasten adam öldürmektir değil midir, ey millet? Bu işin ucu gardiyandan Cumhurbaşkanı'na kadar uzar gider ve kasten adam öldürme sayılmaz mı, ey millet?

EY BAY GÜL, BAY GÜL!.. TANIŞMAYIZ AMA BU SORUNA ARTIK EL KOY, EL KOY!.. BU, BİR... YA ŞU, TÜRK ORDUSU'NUN Bİ GENERALİ...

Bi zamanlar "Ben bu işin savcısıyım" diyen Başbakan 14 Ocak taze yılda bakın ne demiş:

"...Yargılanmalarda oluşan soru işaretlerini artık daha net gördüklerini söyledi. Erdoğan, 'Sahte ihbar mektuplarıyla, yasadışı dinlemelerle ve tasarlanmış yargı mensuplarıyla insanlar mahkum edildi' dedi."

EY BAŞBAKAN BAŞBAKAN!

İşte onlardan biri Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun durumu sana gelmiyor mu? Bu nasıl iş? Demek ki sayın Başbakanım seni zamanında savcı saymamışlar!..

'ÖLÜME RAMAK KALA MI TAHLİYE EDECEKSİN? ÖNCE Mİ TAHLİYE EDECEKSİNİZ?'

Ergenekon tutuklusu Tuğgeneral Levent Ersöz'ün durumu gün geçtikçe ağırlaşıyor gelen haberlere göre... İstanbul Çapa Tıp Fakültesi'nde tedavi gören Ersöz'ün bağışıklık sistemi de çökmüş!

EY CUMHURBAŞKANI! EY BAŞBAKAN! EY ADALET BAKANI VE EY GENELKURMAY BAŞKANI, HELE SEN HELE SEN PAŞAM! ÜÇÜNÜZ Bİ ÇAREDEN YOKSUN MUSUNUZ?KIZMAYIN SORDUĞUMA...

Başbakan hâlâ "Tehlikenin boyutları artık aşikâr" diyor ve Büyükelçilerimiz "Bu örgütü deşifre edin" buyuruyor!

EY KOCA BAŞBAKAN BAŞBAKAN, ONURLU TÜRK ORDUSU, AYDINLAR, GAZETECİLER İŞÇİ PARTİSİ GENEL BAŞKANI PERİNÇEK VE ARKADAŞLARI, KISACA ATATÜRKÇÜLER NEDEN NEDEN HÂLÂ MAHPUS DAMLARINDA? BUNLARI DA MI CEMAATÇİLER İÇERDE TUTUYOR?

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bi Generali gün gün ölüme gidiyor! Yine de Gök Tanrı geçinden versin de paşaya bi şeyler olanda tabutu başında nasıl saf tutacaksınız? Ey Diyanet İşleri Başkanı, o saf tutma "şer'an caiz mi?

EY SEVGİLİ BURHAN UYGUR SENİN NAM-I HESABINA SEKİZ GÜN YAŞATTILAR!

Öyle sararıp solmuş bi fotoğraftı ki, belki kullanmazlar ama İstanbul'a geçelim dedim...

YILLAR ÖNCESİNE DÖNÜYORUM...

Belediye Alanı'ndaki bakkal dostum telefon etti, iki konuğum varmış, Manavgat'a gideceklermiş, illa seni görmek istiyorlar... "Misafir et hemen geliyorum"... Arabaya atladım ver elini Gazipaşa...

GÖZLERİME İNANAMADIM BURHAN UYGUR KARŞIMDA, YANINDA GENÇ BİR BAYAN!

Sarmaş dolaş olduk, elindeki bira şişesine zarar vermeden! Antalya'dan mı ne geliyorlarmış, Burhan'ın Anamur'da askerlik arkadaşına uğrayacaklarmış...

"Kesinlikle bırakmam" dedim, "Bu gece bizdesiniz..."

Rahmetli Behruz Çinici ve eşinin çizdiği "eser"i dört köylü ustayla yaptığım/ yaptığımız evde Burhan ha, bayan arkadaşıyla?.. Coşkulu bir gece, ara sıra gidip bira getiriyorum Burhan'a...

BURHAN BİR ARALIK KAYBOLUYOR AYLI GECEDE...

Telaşlandığımı gören arkadaşı "meraklanmayın" dedi, "Sizden çekiniyor, otlu sigarasını içmeye gitti!" Anladım. Gece geç vakte kadar eğlendik.

Arkadaşı açıkladı Burhan, Anamur'daki askerlik arkadaşına uğrayıp "ot" alacakmış!.. Kendisi de piyano hocasıymış... Hoca olduğu yerde besteci ve orkestra şefi ağabeyim Nedim Otyam da Müdür...

Ona telefon edip durumu anlattım "misafirlerimiz" dedim, üç dört gün izin rica ettim "hocanım" için... Durakladı "tamam " dedi, "Merak etmesin yine ben girerim derslerine".

Birlikte güzel günler geçirdik.

Ayrılırken Burhan'ın kulağına eğildim, direksiyondaki arkadaşına çaktırmadan "Anamur'daki asker arkadaşına kesinlikle uğramak yok, bi şeyler almak için!.. Arabayı takip ettirip otunla yakalatırım rezil olursunuz, haydi iyi yolculuklar..." Yanaklarından öptüm...

Anamur'daki arkadaşına uğramadan geçmişler... Müdür birader "hocanım"ın bu hallerinden

illallah demiş, sözleşmesi iptal olmuş!

GEÇEN HAFTA YAYINLANAN FOTOGRAFLARIN KISA ÖYKÜSÜ!

Öyle sararıp solmuş bi fotoğraf; Aşık Veysel ha var ha yok! "Sanırım kullanmazlar ama ben, iyi görünüyorum, geçelim" dedim eşim Filiz'e...

Bu işi eksik olmasın yıllardır O yapar.

Cumartesi günü Aydınlık gazete geldi, Filiz sayfaya bakar bakmaz kocaman bi "Fikret" çekti... "Aşık Veysel'in çenesini okşayan sarıp solmuş fotoğraftaki sen değilsin, o Burhan Uygur!"

Sayfaya bakar bakmaz şaşırdım, o sararıp solmuş fotoğraf yeni çekilmiş gibi pırıl pırıl!

Belki ana bir baba bir kardeş gibiyim o fotoğrafta!

Hemen İstanbul'u aradım, sevenlerim fotoğrafı bi güzel temizlemişler, Veysel ustanın gözü belli neredeyse!

EY SEVGİLİ BURHAN, HOCAMIN ELLERİNDEN SENİN KAPILARA, DÜNYAYA HOŞ BAKAN GÖZLERİNDEN ÖPER, BU YANLIŞLIK İÇİN DE GÖK TANRIYA ŞÜKREDERİM...

Antalya, 16 Ocak 2014, Perşembe

TEŞEKKÜRLER SAYIN REKTÖR

PROF. DR. İSRAFİL KURTCEBE...

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Sn. Prof. Dr. Kurtcebe'nin tablomla ilgili yanıtı:

"Sayın Fikret Otyam

Geçtiğimiz günlerde Üniversitemiz İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde bulunan tablonuzun yerinin değiştirilmesine ilişkin basın yayın organlarında çıkan haberler üzerine konuya hassasiyetle yaklaşarak gerekli incelemeleri yaptırdım.

Yaptığım incelemeler sonucunda; tablonuzun önceki sergilendiği alanın fiziksel mekân yapısı ve tablo boyutları dikkate alındığında uygun görüş, bakma süresi, görsel okuma etkileşim gibi sanatsal özellikler bakımından yetersiz olduğu belirlenmiştir. Önceki sergilenen alanda yapılan incelemeler sonucunda değerli eserinizin, yeterli düzeyde güvenlikli bir ortamda muhafaza edilmediği fark edilmiştir.

Eserin önceki sergilendiği alanda, doğu ve batı yönlerinin aktif kullanımına açık, hemen yanındaki geniş pencerelerle yağış, güneş, nem, rüzgar gibi fiziksel ve kimyasal açıdan aşındırıcı etkenlere maruz kalabileceği görülmüştür. Ayrıca eserin kat planında yer alan merdiven boşluğunda sergilenmesi de niteliği açısından uygun bir ortam değildir.

Bu bakımdan değerli tablomuzun, şimdiki Dekanlığın bulunduğu koridora alınması, nesne, bilgi, ziyaretçi arasında bağ kurma, eseri koruma, yaşatma gelecek nesillere taşıma adına kullanımı açısından atılmış olumlu ve iyi niyetli bir yaklaşım olarak değerlendirilmelidir. Değerli eserimizi şimdiki sergilendiği alanda yapacağımız ışıklandırma çalışmaları ve daha etkili bir sunum tekniği ile amacına uygun sergileyeceğiz.

Bir dünya markası olma yolunda hızla ilerleyen Akdeniz Üniversitesi olarak her alanda olduğu gibi sanatımıza ve sanatçımıza da büyük değer vermekteyiz. Sizin gibi, eserleriyle gerek yurtiçinde, gerekse yurtdışında ülkemizi temsil etmiş, Türk kültürüne büyük katkı sağlamış; yarım asırdan fazla bir süredir eser veren değerli bir sanatçımızın da tablolarının üniversitemiz fakültelerinde sergilenmesi bizim için bir onurdur.

Bu yanlış anlaşılmanın en kısa sürede çözüleceğini umuyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Prof. Dr. İsrafil KURTCEBE

Akdeniz Üniversitesi Rektörü

KONUKLARIMIZ VAR

Önce çiçekleri geldi sonra kendileri, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Karaöz, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Sadettin Sarı, Doktora Öğrencisi Sabriye Öztütüncü, Sinema/ televizyon Doktora Öğrencisi Serap Duman, Güzel Sanatlar Fakültesi'nin Halkla İlişkiler ve Etkinlikler Koordinatörü Leyla Pamir Kumbul.

Armağan tablomun encamını kısa kestim/ kestik. Sayın Rektörün mektubunda her ayrıntı vardı. Sonra sanatsal yarenlik en dolusundan geldi geçti...

Kaynak : Aydınlık Gazetesi