Fikret Otyam'ın Köşe Yazıları

Artık genelkurmayıda Silivri'ye göçürmeli

24.06.2011

“*** ARTIK GENELKURMAY DA SİLİVRİYE GÖÇÜRÜLMELİ !
*** BİR GENERAL İKİ ALBAY DAHA TUTUKLANDI !




“ Valla”canımız/ ciğerimiz/ onurumuz Türk Silahlı Kuvvetlerimizde Paşalar Albaylar neyim durmadan/ dinlenmeden ve dahi ardı ardına Silivri 5. Ordu Hasdal karargahına atanıyor, TSK'da bu gidişle paşa maşa, amiral neyim kalmayacak ha bittiha bitecek! Silivri canibine bu atamaları sağlayan Cumhuriyetimizin seçilmiş Savcıları/ yargıçları Balyoz ve dahi Ergenekon şeyinin şeyi bitince n’apacaklar?
Türk ordusu orduluktan çıkarılınca n’olacak?


GENELKURMAY ESKİ BAŞKANI BAY   
BAŞBUĞ’UN DA ÇARE ÖNERİSİ!


“Ordunun tamamen profesyonel bir yapıya kavuşturulması gerekir” buyurdu! Bu ordu siyasete bulaşmayacakmış!. Atamaları kim yapacak? Valla/ billa asla bendeniz yapmayacak? Başbakan Erdoğan kaptırır mı? O yapacağına  göre bu ordu politikaya karışır mı? Kılıçdaroğlu gibi yapayım; karışır mı? Karışır mı? Karışır mı?
Gaipten gelen sesleri bendenizden duymuş olmayın aynen şöyle:
“Karışmaz olur mu? Karışmaz olur mu? Karışmaz olur mu?”
USMER  Başkanı “Mehmetçik” olgusuna dikkati çekerken Tuğamiral Türker Ertürk “Profesyonel Ordu projesinin, okyanus ötesindeki güçler tarafından yapılması isteniyor” deyip noktayı koydu...
Yani onurumuz/ güvencemiz/ canımız ciğerimiz Türk Ordusu okyanus ötesinden parçalanıyor. Bilenler bilmeyenlere anlatsın!
Terfiler alt üst! Örneğin Hava Kuvvetleri'nde, 1. Hava Kuvveti Komutanı Korgeneral Korcan Polatsü ve Kurmay Albaylar Ender Güngör, Murat Ünlü’nün tutuklanması Ağustos'ta toplanacak Yüksek Askeri Şura öncesi tartışmalara şimdiden neden oluyormuş! (Kocaman bir ‘çok şükür!’) Bakın şu tertiplere, birisi terfi mi edecek Balyozdu Ergenekon şeyiydi yallah mahpus damına!. Bi kere içeri girdi mi ağzıyla kuş tutsa nafile, böylelikle Türk Silahlı Kuvvetleri'nin değerli bir komutanı “onlarca lekelenmiş”oluyor, aylardır yapılan/ yaptırılan bu!
Yani TSK’nin önümüzdeki dönem Genelkurmay Başkanlığı da dahil tüm kuvvet komutanlıkları şekillendirilmiş! Daha çok havada durum allak bullak!. Keza karada ve denizde de. Silivri zindanında ve Hasdal karargahında (!) otuzdan fazla yüksek rütbeli komutanımız var, bu yüzden de atamalar ve dahi terfiler de tam deyimiyle allak  bullak!
Evet, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ABD’ce istenmiyor ve hayret bişey burada da ayni durum, ordumuzu istemeyenler var ve bu yüzden TSK allak bullak! 
Bu satırların yazarı seksen beş yaşında alt tarafı bir yedek teğmen, neyleyim?

EY VALİM... EY BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANIM... EY KÖYLÜMÜZ KONYAALTI BELEDİYE BAŞKANIM YETİŞİN!

Nereye mi ?
Geyikbayırı köyümüzle Çakırlar arası yolumuzun rezilliğine! Bu yol değil bir yüz karası! Fukara Konyaaltı Belediyemiz yolun tamirine yetemez oldu.
Neden mi? Köyümüzün biraz ötesinden mermer çıkarılıyor. Tonlarca mermer kamyonlarla her gün bu yoldan geçip gidiyor depolarına! Yani Amerikalılar, diyelim Çinliler değerli Türk  mermerine kavuşacak diye acıyı biz çekiyoruz, ağır tonajlı kamyonlar yüzünden yolumuz yolluktan çıktı utanç verici hale dönüştü!
Acaba yolu rezil eden firma, geçin bizleri, kendi kamyonlarının selameti için bir katkıda bulunur mu yolumuz için?
Başkanlarımıza sesleniyorum şu köy yolunu yola benzetmek için ne düşünüyorsunuz? 
Konyaaltı Belediye Başkanı köylümüz Muhittin Böcek’in gücü yetse hemen yapacak, ama böyle bir gücü yok, neylesin?
Evet, ünlü firma artık şu yol işine de karışsa; dert Geyikbayırı ile Çakırlar arası yolda, iyi yürekle karışmalarını diliyorum.
Bakalım  n’olacak ?
Tanrı Antalya’yı korusun, başka çare kalmadı! Neden mi? Neden olacak “yol eşkıyalarından”! 
Adı güzel Atatürk Bulvarı’ndan haftada üç kez diyaliz merkezine götürülüyorum, sürücünün yanında elimde minik fotoğraf makinesi yasa tanımaz, yol eşkıyalarının fotoğraflarını çekiyorum.
Üç şeritin ortasındayız sol şeritten tren gibi bir tır bütün hızıyla geçip gidiyor, bir kazayı düşünebiliyor musunuz? Sol şeritten yükü döne döne giden çimento aracı, bir kazayı düşünebiliyor musunuz?
İşte yasa tanımazın, yol eşkıyasının biri daha, sol şerit benim diyor akıl almaz bir hızla gidiyor bu bir vidanjör yani tonlarca dışkı taşıyan... Bir kazayı düşünebiliyor musunuz?

İŞTE EN KORKUNCU!

İşte en korkuncu, en korkuncu! Bu yasa tanımaz, yol eşkıyasının son hızla sürdüğü araçta kimi kez on ton akaryakıt!
Bir kazayı düşünebiliyor musunuz?
Yakıtın alev aldığını, alevlerin Atatürk Bulvarından ırmak gibi aktığını?
Bu şerit kabadayılarına, yol eşkıyalarına, bu trafik yasasını asla tanımayan heriflere kim, kim, kim dur diyecek?
Birisi “ben” demeli artık, seni beni bırakıp... Evet bir vidanjör hele hele bir akaryakıt aracı kazasını düşünün artık!
Antalya, Beydağları, Geyikbayırı Köyü, 22 Haziran 2011

Kaynak : Aydınlık Gazetesi