SAYIN CUMHURİYET SAVCILARI, KREDİ VE YURTLAR KURUMU, AZİZ ATA’NIN TÜRK GENÇLİĞİNE HİTABESİNİ OKUMAYI, YÖNETMELİK GEREĞİ “MİLLİ BİRLİK VE BERABERLİĞİ BOZMAK AMAÇLI SUÇ” SAYDI!
Demek ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Milli birlik ve beraberliği bozmak amaçlı” hitabet yazıcısı öyle mi ey Kredi veYurtlar Kurumu?
Bu ağır itham Kurum’dan birisinin görüşü değil, tastamam Kuruma ait, yönetmelikte bu eylem suçlar arasında imiş ama Ata’ya saygısızlığın yeni bir örneği için ne demeli?
ATA’YI SUÇLAMAK!
Kız öğrenci Sinem Gülcan’ın, bu yurdu yurt yapan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk gençliğine hitabesini okuduğu için başına gelmedik iş kalmadı!
Gazi Üniversitesi’ne bir etkinlik için gelen TBMM BaşkanıCemil Çiçek’i aziz Atatürk’ün Türk Gençliğine Hitabesi’ni okuyarak karşılayan TGB’li öğrenci Sinem, 12 Haziran’da, kaldığı devlet yurdundan atılmış ve kredisi de kesilmişti!
Olay büyük tepki görünce, kaş yapayım derken göz çıkardı Kredi ve Yurtlar Kurumu, işte çıkardığı göz:
“...Kararda Gülcan’ın Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni okuyarak eylem yapması ‘Milli birliği bozucu’olarak değerlendirildi.”
TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek siz de bu değerlendirmeye katılanlardan mısınız, merak bu ya?
BALYOZ NEDEN GÜLDÜRDÜ?
Şu yedi sütunluk başlığa bakar mısınız:
“Tıkanıklığın aşılamadığı davaya, başka bir mahkemenin bakmasına karar verildi
BALYOZ’DA SÜRPRİZ”
İyi de karar hayırlara vesile olacak mı ey millet? Yine de sıkı bir sorgulamayla, duruşmalar 2057 baharında biter diye “düşünüyorum”.
BIKTIM ŞU APO’NUN EV HAPSİNİ YAZMAKTAN, YİNE ORTAYA ATILDI!
Aydınlık Dergisi okurları Pazar günü çıkan dergide yer alan yazılarımda Apo’nun durumuyla ilgili bölümünlerinden inanıyorum bıkmışlardı. Bakın yine Cumartesi günü hazretten söz ettiriliyorum!
Herşeyden/ her bi şeyden sorumlu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç buyurmuş:
“SİLAH BIRAKSINLAR
EV HAPSİ OLABİLİR”
Her bi şeyden sorumlu, adeta Başbakana iş bırakmayan Başbakan yardımcısı Bülent Arınç İmralı Cezaevi’ndeki Öcalan’ın ev hapsine alınması talepleriyle ilgili:
“...Terör örgütünün silah bırakmasıyla başlayacak bir süreçte, dikkate alınabilir” demiş!.
Önce ev hapsi, sonra özlediği bayan silah arkadaşlarına kavuşması üzerine de “Silahları bırakma” herkese laf ettirecek! Ev hapsinden sıkılan Apo’ya, yine “silahları bıraktırma”anlaşmasıyla dışarı hapsi! Yıllardır yazdığımın bir özeti buydu, vesselam!
GÖÇ...
Torosların Beydağları Geyikbayırı Köyü’ne göçmek her yıl sorun oluyor ve sorunların başında internete bağlanamamak!..
Dizüstü bilgisayarımı da yadırgadım ve iş bu yazıyı, yadırgama koşulları içinde çoğu kez tek parmakla yazıyor, kendimi de kutluyorum!..
MOSKOVİÇ’LER...
Şu işe bakın, elli yıl önce İstanbul’dan bir arkadaşım iki ördek yolladı Gazipaşa’ya, cinsleri Moskoviç imiş... Yıllarca çok yavru kazandık, biz de meraklı dostlara armağan ettik. Yeni seçilen Belediye Başkanı, gösterdiğim yere harika bir Hayvanat Bahçesi yaptırdı ve Moskoviçler koca havuzdaydı artık...
POLİTİKA KURBANLARI!
Seçim bu, yeniden seçilen eski başkan dostumun ilk işi “ben çalışanlarıma para yetiştiremiyorum” gerekçesiyle orayı dağıtmış, bir çift ördeği bizlere bile vermeden, acımdır...
Kümeste Moskoviçler var yıllar sonra! Bir konuşmamızda bundan söz ettiğim Gazipaşalı iş adamı ki o da tarifsiz hayvanseverdir dostumuz Ali Oğuz “bana da vermiştin yıllar önce, bende çok var göndereyim” deyiverdi, böylelikle verdiklerimden kavuşabildim! Şimdi ne mi oldu ne olacak on yumurtadan yedi torun...
KEÇİLERİMİZİN HIRSIZLIĞI BELÇİKA’DA!
Şu internet var ya uzaktakini yakınlaştırıyor, havadan ve havadan bir ilenti ulaşıverdi, altmışlı yıllarda Kudret Gazetesi’nde yanımda kısa bir süre çalışan vefalı dost Savaş Manço, rahmetli Barış Manço’nun kardeşi, keçilerimizin çalındığına üzülmüş taa Brüksel’den üzüntülerimize katılıyor.
20/ 21 Haziran 2012
BAY ARINÇ, APO’NUN EV HAPSİNE SEKİZ VATAN EVLADI “ŞİMDİLİK!”
Apo’ya ev hapsine sekiz şehit! Sekiz vatan evladımız künyeden haince düşürüldü!
Bu sekiz vatan evladının cenaze töreninde Genelkurmay Başkanımız kendini tutamayıp ağlamış, neden acep?
Şehitlerimizin toprağa verilmesi sanki ilk kez mi oluyor? Sayın Genelkurmay Başkanımız şehit cenazesine sanki ilk kez mi katılıyor?
BU ACI CENAZE TÖRENLERİ ÇOK OLDU, PEKİ BU TÖRENDE KOCA PAŞA’YI AĞLATAN NEDİR MERAK EDİLMEZ Mİ?
Televizyonda izledim, biriken gözyaşlarını silerken!. Siz sanıyor musunuz “açılım soytarılığı” sürecinde bu hainlikler/ acımasızlıklar sona erecek?
Türk Ordusu’nun en başında olan ve artık cenaze törenlerinde göz yaşlarını tutamayan paşa, ellerinin kollarının bağlanmasına ağlıyor olmasın?
ŞU AMERİKA VAR YA
ŞU İKTİDAR VAR YA!
Şu Amerika var ya şu Amerika, kahraman Türk Ordusu’nun elini kolunu bağladı, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni paramparça etmede göz göre göre!.. Bu gözün sahibi AKP iktidarıdır, öyle değil mi?
ŞU AMERİKA VAR YA!
O istedi diye sivil ve askeri tutuk evleri, varsın emekli olsun, Genelkurmay Başkanından erine kadar dopdolu!
O istedi diye İşçi Partisi Genel Başkanı ve arkadaşları, beş yılı geçkin Silivri çağdaş zindanında nice yurtsever aydın da, emekli subaylar da o istedi diye göz göre göre mahpus damlarında ve o mahpus damları yurttaş almaz oldu, yanarak/yakılarak eksiliyorlar göz göre göre şu iktidarda!
ŞU İKTİDAR VAR YA
ŞU İKTİDAR
Sınırları, direnme kanlarıyla çizilmiş Türkiye Cumhuriyeti’nin parçalanmasına ortaklık içinde göz göre göre!
“Henüz vakit varken gülüm” şu Amerika var ya şu Amerika, şu iktidar var ya şu iktidar, bu çiftden kurtulmak için ilk seçimde Türk halkı tek vücut olacak mı, işte o zaman ikisi de gidecektir gayyanın dibine!
Yaşanan bu haledir o gözyaşları!
HEY ATAOL ATAOL!
Bin yıllık dostum Ataol Behramoğlu’nu yine arayayım dedim elimde telefon... Telefon defterindeki minicik rakamları bir kağıda yazmaya başladım kocaman kocaman, gözlerime hizmet babında, son numarayı yazdım ki telefonum çaldı, arayan mı? Arayan, yüreği için kesilen biçilen Ataol can acısız sızısız...
Bunun bir adı var mıydı, şu “kalp kalbe karşı” olmasın?
