Diyelim ki, halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı yani Devlet Başkanı, Atatürk’ün Orman Çiftliği’nin adını değiştirip sanki bir Padişah Sarayı yaptıran Bay Erdoğan o ucube sarayın balkonuna çıkıp gökyüzünden yeryüzüne emirler vermekte “Bakanları aklayacaksınız!” emrini buyurdu.
Bu akıl alacak bir olay mı Ey Millet! Ne demek? Milletvekillerine, rüşvet ve yolsuzlukla suçlanan dört eski Bakan için durum meclise gelince onları bu suçlamalardan kurtarmak için bu Bakanları aklayacaksınız buyruğu veriyor.
Bu olacak şey mi? Diyelim ki sen padişahsın ya da tam bir diktatörsün ancak böyle durumlarda bu buyruklar verilir ama demokrasinin adaletin söz konusu olduğu bir yerde böyle buyruklar vermek hukuksal cinayetin ta kendisi değil mi?
Bay Padişah, diyelim yani Devlet Başkanı Erdoğan’ı, “Uluslararası mahkeme korkusu almış”. Şuna da bakın Ey Millet! Şuna da bakın...
‘KANIT VARSA YOK EDİN’
Tayyip Erdoğan’ı “Uluslararası mahkeme” korkusu sarmış. Yetmemiş MİT’e “kanıt olabilecek bütün kayıt, belge ve raporları imha edin” buyruğu da verdiği gün yüzüne çıkmış.
Sadece şu iki buyruk adalete ve hukuka meydan okuma onları hiçe saymaktır.
PADİŞAHIMIZ SALT BU KONUDA MI BUYRUKÇU?
Bu da dış politikada bir buyruk ve özenti.
AKP’nin Ortadoğu politikası tamamen çökmüş, Erdoğan “Tuhaf bir içgüdüyle” Müslüman Kardeşler (Ihvan-ı Müslim) konusunda ısrar edince Katar da gitmiş! Erdoğan Bey bu konuda da yalnız kalmıştır.
Yazdım geçen hafta, dört eski bakanın yani yolsuzlukla suçlanan dört bakanın mecliste de aklanması Türkiye Büyük Millet Meclisi açısından korkunç bir durum meydana getirmeyecek mi?
İlgili komisyonda yolsuzluk ve rüşvet iddialarını Yüce Divan’a gönderilmemesi kararı, kimse darılmasın meclisin yüceliğine kocaman bir gölge düşür-müştür. Öyle bir gölge ki bu yolsuzluk, uğursuzluk, adaletsizlik gölgesidir meclise düşen.
Yani koca Türkiye Büyük Millet Meclisi, Cumhurbaşkanı Bay Erdoğan’ın buyruğuyla yolsuzluktan, uğursuzluktan kurtulmuş sayılmayacak mı? Ak Parti milletvekilleri oyları ile bu yolsuzluk, uğursuzluk, konusunda verdikleri oy ile bunlar ortaklık doğurmuş olmayacak mı? Bu soruların yanıtı inanıyorum ki kolay kolay verilmeyecek.
Ne demişti TBMM Başkanı Sn. Cemil Çiçek? “Yüce Divan’a gitmezlerse bu konu sürekli tartışılır.” Bir ağabey edasıyla ve bir tecrübeli politikacı edasıyla bunu Ak Partililere söyledi. Uyulmaması TBMM’ye yukarıda söylediğim gibi kocaman ama kocaman bir leke düşürmüş olmuyor mu?
Haftaya: Koroner yoğun bakımda 3 gün / Antalya, 9 Ocak 2015 Cuma, Fikret Otyam
