Fikret Otyam'ın Köşe Yazıları

“SİLİVRİ’DE PİS KOKULAR” TEBDİL-İ MEKÂNDA FERAHLIK VAR MI EY SİLİVRİ MİLLETİ?

24.01.2011

“Mütemmim malûmatı” yani daha ayrıntılı bilgiyi Silivri sakinlerinden hani şu üç F-16’yı, bir U-2 Staynerhat denizaltıyı, bindörtyüzbinmilyon 7.65 Kırıkkale füzesini Poyrazköy’ün suyu bol, havası temiz bölgesine bizzat gömen kapı yoldaşım yazar ve fena halde İşçi Partili Hikmet Çiçek’ten beklerdim. Koğuş değişimi neden a Hikmet?
Gerçeği artık açıklayayım mı Hikmet Çiçek, boşa bekleme zira o güzelim Kula deresine insan dışkısı karışıyor o güzelim toprağı mahvı perişan eğliyor, eğliyor değil eğledi bile! Ol nedenle gömülen yeri/yerleri üçüncü şahıs olarak sen biliyorsun on beş kat çoğaltmayı aklından çıkar boşa bekleme aziz kardeşim! Hoş, beklemek ve dahi bekletilmek yiğit başınadır devr-i Tayyip’te..

AZICIK DUYDUĞUMA GÖRE KOĞUŞLARDA TEBDİL-İ MEKÂN VARMIŞ HAYIRLARA GELE!

Sen içerden bu can da dışardan haber vere, işte dışardan ilk haberim, ana başlığım aynen şöyle:
“SİLİVRİ’DE PİS KOKULAR
Tutuklu sayısı 10 binin üzerinde Silivri Cezaevi’nin altyapısı çöktü. Atıklar, Kula Deresi’ne, oradan da Marmara’ya dökülüyor. Bölgede seracılık yapan vatandaşlar tepkili, çevreciler ise yargıya gitmeye hazırlanıyor.
Ergenekon tutuklularının kaldığı Avrupa’nın en büyük cezaevi olma özelliğine sahip Silivri Cezaevi Kompleksi’nin kapasitesi artıyor. 9 olan cezaevi sayısı önümüzdeki günlerde 12’ye çıkacak. 9 bin olan tutuklu sayısı ise yeni yapılan cezaevleriyle birlikte 13 bine ulaşacak.
Ancak cezaevinde alt yapı çökmüş durumda. 3 bin kişilik kapasiteye göre yapılan arıtma sistemi, cezaevindeki tutuklu sayısı 10 binin üzerine çıkınca iflas etti. Atıklar gizlice Kula Deresi’ne boşaltılıyor. Oradan da Marmara Denizi’ne dökülüyor. Dere güzergahında seracılık yapan çiftçiler ve yazlıkçılar ise isyanda. Vatandaşlar, kanalizasyon atıklarının yarattığı çevre katliamına duyarsız kalan yetkilileri mahkemeye vermeye hazırlanıyor. 
…Adalet, Sağlık, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın yanıtlaması için iki yıl önce TBMM’ye soru önergesi verenCHP’li Sacid Yıldız da, konuyu yeniden Meclis gündemine taşımaya hazırlanıyor. Yıldız 2008’de sekiz soruluk bir soru önergesi vermişti.
ÜNLÜ İSİMLER KALIYOR
…Silivri Cezaevinde Ergenekon tutukluları Veli Küçük, Doğu Perinçek, Tuncay Özkan, İbrahim Şahin, “Balyoz” soruşturması kapsamında Emekli Orgeneral Çetin Doğan ve Münevver Karabulut cinayetinin katil zanlısı Cem Garipoğlu gibi kamuoyunun yakından tanıdığı birçok ünlü isim kalıyor.
RESMEN ÇEVRE KATLİAMI YAŞANIYOR…’’
AKŞAM GAZETESİ YAZARI SN. ERCAN ÖZTÜRK’E BİR ÇİFT SÖZÜM VE İSTEĞİM VAR
“SİLİVRİ’DE PİS KOKULAR” başlıklı ve 18.6.2010 tarihli Akşam Gazetesi’ndeki yazını bugün 19 Ocak 2011 Çarşamba günü yeniden ele aldım bitmeyen acılarımla, isyanımla!..
Derdim çoktur hangisine yanayım a Öztürk, iki bin on yılı 6. ayında bilim adamı, Prof. Dr. Rektör, Siyasal Parti Genel Başkanı ve çalışma yoldaşları, yazarlar, gazeteciler, her meslekten insan, askeri sivili paşası asteğmeni, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde halen görevliler, her rütbeden Ordu Komutanları, tamam mı?!
Geçen aylar içinde bu rakam kaç oldu ey Öztürk? Bir ilçe büyüklüğünde bu çağdaş mahpushanede “!” bu kadar insan, bir türlü bitmeyen/ bitirilmeyen davalarla sence kaç bin yıl daha yaşayacak/ yaşatılacak ey Ercan Öztürk?

“RESMEN ÇEVRE KATLİAMI YAPILIYOR” DEMİŞİN..

Silivri zindanında tutulan kimisi de sorgusuz yargısız insanlarımız da var ve hepsi onlar da katliam içinde değil mi a Ercan Öztürk? 
ŞİMDİ SENDEN SEKSENBEŞLİK BİR GAZETECİ DEDEN OLARAK RİCA EDİYORUM, BANA TEZ ELDEN HABER SAL, PEŞİN TEŞEKKÜRLERİMLE.
18.6.2010 tarihinde 13 bin insan şimdi kaç oldu ya da edildi?
Bu kadar insan ne yer/ insana yedirilir?
13 bin insan günde iki kez “def’i hacet”te bulunursa 26 bin insan eder! Bu atıklar
yine gizlice Kula Deresi’ne akıtılıyor mu ve dahi oradan da Marmara Denizi’ne? Silivri yöresinin sebzeleri, otları ve dahi balıklarına Kula’nın etkisi ne?
3 bin kişilik, Avrupa’nın en büyük cezaevine on üç kişinin depo edileceğini, her şeyi ama her şeyi bilenler ya da öyle geçinenler, bunu on üç bine nasıl çıkardılar merak eden yok mu ey vatandaş? Ve dünyanın hangi “demokratik” uygar ülkesinde 3 bin kişiliği kararlaştırıp bunu nasıl on üç bine çıkarmışlar bilen var mı ey vatandaş?
Acılar bir yana, bunun bütçeye de yükü ne kadardır ey vatandaş? Evet bunları bilen var mı ey vatandaş? Ve bu kadarı da neden, neden, neden ey vatandaş?

50 BİN KİŞİLİK BİLMEM NE ORDUSU!

Bu iktidar onurlu Türk Silahlı Kuvvetleri’ni de bir nevi “terhis” etti, Kuvvet Komutanları dahil nice mensubunu, Avrupa’nın şu en büyük cezaevini uygun buldu! Nice general adeta türlü çeşitli “şeylerle” “Ordudışı” edildi, edilemedi iş yine yargıda ama Başbakan illa olmazda!
Sanki bu yılların onurlu Türk Silahlı Kuvvetleri yani aziz “Türk Ordusu” elden ayaktan, çaptan düşmüş, hem de sınır koruyamaza! Ol nedenle laf aramızda Başbakan Recep Tayyip emrine 50 bin kişilik, iyi maaşlı yeni bilmem ne ordusu hazır gibi! Bilmem ne ordusu yazınca aklıma düşüverdi. Bunlar sınırlarımızı koruyacaklarmış, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz de sanırım nizamiye nöbeti tutacak düşünebiliyor musunuz? Kışlalarda bol vakitleri olacağından bizlere de onlara ziyaret düşer, gönülleri ferah olur muhakkak.

VE TAM YERİ VE SIRASI: 
“İMAM HATİP’LER ARTIK POLİS DE EDİLİYOR..”

Varsın olsun, ne suçları var fukaraların? Onlara da şu seçime bilmem kaç ay kala Polis olmak düştü, düşürenler sağ olsun.. Onlardan Cumhurbaşkanı olur da, Başbakan olur da, TBMM Başkanı olur da polis neden olmasın? Hem ağabeylerine toz kondurmazlar, bakacak göz ararlar istekleri yerine getirmek için, fena mı? 
Velhasıl kelam Laik, Demokratik, insan haklarına tarifsiz haklar sağlanan, Ordusuna güvenen, onunla gurur duyan Türkiye, hukukun üstünlüğüne inanan güvenen, kürsüsünden Kürtçe de konuşulan Büyük Millet Meclisi olan Türkiye artık domuzbağlılar yani, yani Fethullahçılar, yani Ahmet hocacılar ve dahi nice benzerlerinin de takviyesiyle İmam Hatiplilerin elindedir.
Ey yücem mevla’m, ordu bir nevi terhiste, komutanlar Orduevlerinde… Bilim adamları.. Yurtsever Atatürkçüler.. Aydınlar.. Gazeteciler.. Yazarlar. Görev başlı ve emekli Ordu Komutanları.. Generaller. Albaylar.. Yarbaylar.. Yüzbaşılar.. Üsteğmenler, Teğmenler, Asteğmenler, çeşitli dallardan Astsubaylar. Avukatlar.. Üniversite Rektörleri, hocaları, öğrencileri.. Ve dahi niceleri Silivri çağdaş, atıkları gizlice Kula Deresi’ne akıtılan 3 bin kişi düşünülüp ona göre yapılan şimdileri binlerce kişilik mahpus damında yani cezaevinde..
Evet İmam Hatip’liler, okulunuzun kıymetini bilin.. Artık size tüm yollar açıldı/ açtırıldı, nankörlüğe gerek yok öyle değil mi gözünün yaşı bi türlü bitmeyen “Fethullahhocaefendihazretlerisultan?”

Kaynak : Aydınlık Gazetesi