Şu haberi dikkatle okuyalım:
“TEKSAS YASASI GELİYOR İKİ TABANCAYA TAŞIMA İZNİ YILDA 4 BİN KİŞİNİN ATEŞLİ SİLAHLARLA ÖLDÜRÜLDÜĞÜ TÜRKİYE’DE TARTIŞILAN TASARI:
SİLAH TAŞIMA YAŞI 18’E İNDİRİLİYOR. İSTEYEN BEŞ SİLAH BULUNDURMA RUHSATI ALABİLECEK. İNTERNETTE SİLAH REKLAMI SERBEST OLACAK”
TBMM Silah Alt Komisyonu’ndan 9 Aralık tarihinde geçen tasarıya tepkiler büyüyor. Tasarıdaki değişikliklerin en tartışılanı, Türkiye’de en yaygın olarak kullanılan pompalı tüfek taşıma yaşının 18’e indirilmesi. (Hürriyet 3 Aralık 2010)”
Diyelim ki silahlandırıldılar!
Bunlar düz ovada keklik mi avlayacaklar?
Bari bir katkıda bu candan, oldu olacak bu silahların mermilerini de Makine Kimya bedava versin!
BİR DE ŞUNA BAKAR MISINIZ?
“..Ayrıca, silah ruhsatı isteyenlerin ‘nörolojik’ ve ‘fiziki’ rahatsızlığı olup olmadığına dair tam teşekküllü bir hastaneden alması gereken 6 kişilik heyet raporuna ilişkin hüküm de ortadan kaldırıldı.”
AKP baktı ki ülkede yılda 4 bin kişi öldürülüyor, öldürenlerin yaşı herhalde on sekizin üzerinde, yaşı 18’e indirip 4 bini 8 bine çıkaracaklar, böylelikle silah açılımı hayırlara vesile olacak, ayrıca silah üreticileri de yeni hamleler yapacak, Türk ekonomisine büyük katkıda bulunacaklar!
AKP ÜLKEYİ SİLAHLANDIRIYOR, NEDEN?
AKP, başıboş (!) Türk Silahlı Kuvvetleri’ni “zapt-ı rap” altına alıp, Ergenekon efsanesinden arıtmak, bunlarla “iştigal” eden (!) Astsubayı’ndan, Orgeneral’ine kadar bu iş için yürürlüğe konan “değdi-değmedi” usulü gereğince, çok önceden bu iş için hazırlanan “ÇAĞDAŞ(!) SİLİVRİ ZİNDANI”na atılıverdiler sabahın erinden gecenin bi yarısına kadar!
“KANUNSUZLAR… KANUNSUZSUZLAR!”
ABD ve AB’nin ve bunları çok ama çok sevenlerinin baş belalısı İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, çiğnetilmeyen polislerce götürülürken haykırıyordu:
“KANUNSUZLAR… KANUNSUZLAR!”
Ve acıdır ve yazması ayıp olmazsa, TSK’den emekli generaller dahil onlara eşlik edildiler! İş o hale geldi ki burada adeta “5.Ordu” kuruldu!
Bu çabaya başta ABD ve AB çok hoşnut kaldı, NATO neye yetmezdi ki, bu kadar kuvvetli orduya ne gerek vardı?
BİR DE BAKTIK Kİ BAŞKA BİR ORDU KURULUYOR: “TAYFET”
Bu çekirdek ve en “mücehhez” silahlarla donatılmış Tayyip ve Fethullah karışımı bir polis ordusu TAYFET!
“BEN POLİSİMİ ÇİĞNETMEM!”
Çok muhterem ve aynı zamanda çok sayın Başbakanım geçenlerle böyle haykırıyordu!..
NEDEN, NEDEN ÇİĞNETSİN Kİ?
Çünkü o çiğnetmediği polisi özetle, gerçek demokrasi, gerçek özgürlük, gerçek adalet, gerçek insan hakları ve niceleri için sokaklara çıkan gençleri kalın ağır botlarıyla yere yatırıp çiğniyor, acımasızca tekmeliyor er kişi hatun kişi tanımadan, neydi, geçen haftanın o korkunç fotoğrafı?
Tayyip’in çiğnetmediği o ünlü polisleri, sanki anaları/bacıları yokmuş gibi bir öğrenci kızımızı yere yatırmışlar yakışıklı boyalı ağır botlarıyla çiğnerken, bir tanesi de kızın iki bacak arasına tekme sallıyor, utanmadan, acımasızca!
Bu fotoğraf, Tayyip demokrasisinin en geçerli, en inkârdan gelinmez belgesidir. Çiğnetmez ama, sanki kız evladı yokmuşçasına onlara çiğnettirir, çiğnettirir, çiğnettirir, kara botlar al olur! Aynı zamanda otoğrafçı da olan bu can için o fotoğraf “Yılın Fotoğrafı”dır, yürekten kutluyorum..
YAŞ 18 SEKİZ İKİ SİLAH TAŞIYABİLECEK, BUNLAR O POLİSLERE YARDIMCI MI KILINACAK, SORMAK GEREK ÜLKE BİR İÇ SAVAŞA MI HAZIRLANIYOR? Yanıtı hayır mı?
O zaman akıl almaz, asla kabul edilmemesi gereken bu tasarı da ne?
ÜLKENİN İÇİNDE BULUNDUĞU ÇIKMAZI UNUTTURMA ÇABALARINA “HAYIRLARA VESİLE” OLACAK “UTANÇ RAKAMI BİN GÜN”NE EK:
“İLK BALYOZ HAKİME”
HSYK, aralarında Çetin Doğan, Özden Örnek ve İbrahim Fırtına’nın da bulunduğu 196 subayın yargılanacağı Balyoz Davası’nın başlamasına 48 saat kala Mahkeme Başkanı’nın görev yerini değiştirdi..”
Bu değiştirme sayın yargıç Zafer Başkurt için bir “onur”dur..
SEVGİLİ DOĞU PERİNÇEK’E KUTLAMA!
Sevgili Doğu can başta sana ve oradaki can arkadaşlara mahsus selam eder hepinizi özlemle kucaklarım..
Ve Doğu can, Çağdaş Silivri Zindanına zorunlu “konuk” edildiğinin 1000’inci gününü kutlarım!
Uzatmayacağım, bir “Tarih” oldun daha şimdiden 1000’inci gününle, bu bir inanç, yurtseverlik örneğidir kafa yıkmadan şimdilik 1000 gün direnmek ve öğüt vermek, rakamla 1000, yazıyla bin gün, dile kolay!
Ankara, 15 Aralık 2010
Kaynak : Aydınlık Gazetesi