“Balyoz-2'de beş General daha tutuklandı”
SAYIN SAVUNMA VE ADALET BAKANLARIMIZ,
MERAKIMI MAZUR BUYRUN, TÜRK SİLAHLI
KUVVETLERİ’NE NE ZAMAN “GENERAL” İTHAL EDİLECEK ?
Taa Pazar gününden tasarlarım haftalık yazımı... Sevgili ordumuzun her dalından yine Silivri 5.Ordu’ma /ordumuza dur durak bilmeyen atamaları yazayım dedim...
Günlerden iki Haziran salıydı, sabahın köründe yine internet başındayım; bermutat Sabah gazetesinde bin yıllık dost Hıncal Uluç’un yazısını okuyorum, yazının başlığı “Canım okumak istemiyor”... Yazıyı çok ama çok sevdim yürekten kutlamak için o saatte telefon edilmezdi ki... Öğlene doğru açıp kapattım, biliyorum ilk fırsatta arayacak ve öyle oldu. Kapatırken “ellerin yüreğin diz kapakların dert görmesin” dedim!. Hay demez komaz olaydım, Antalyalı ortak dostlar, adıma Sanat Galerisi olan Türkiz Otel’in Genel Müdürü Sami Türkay ve yardımcısı Vedat Bahşi canlar, Hıncal’ın programı üzerine seferber olmuş, tüm direnmelerimize karşın “cebren ve hile ile” kendimizi SunEkspres İzmir uçağında bulduk ve alandan ‘K Kaya İzmir Thermal otel’e!
Haftada üç gün diyaliz için 9 Eylül Üniversitesi Hemodiyaliz Merkezi'nde, yerim hazırlanmış... Her yere kimi zaman Filiz Otyam’ın, çoğunluk kursiyer canın ittiği hasta arabasıyla yolculuk, daha yere ayak basmadım! Başta otel Genel Müdürü neşe küpü Sn. Muzaffer Tağıl, bir an olsun yalnız bırakmayan Sabah Antalya Temsilcisi kadim dost şair Ünal Ersözlü ve eşi, bin yıl öncenin Ankara’sında güzel kurt köpeğim Haydut’un bacağından hart diye ısırdığı Öcal Uluç ve nice eski ve yeni dostlar arasında olmak asıl tedavi.
Otelin fizyoterapist hatunu, durumumu görünce, derhal sol koluma da bir koltuk değneği gerektiğini bildirdi ve derhal yerine getirildi, artık biraz rahat yürüyebilmek, umudumu hiç yitirmediğim "sol"da.
Okur canlara, konu dışı zorunlu bir açıklama
Can okurlarıma önemli bir konuda da bilgi vermek isterim... Kutsal Kitabımızın “Nahl Suresi 67. Ayet”i buyruğunu; rahmetli ve toprağı da rezil edilen Tekel’imizin suya kavuşanda aklaşan ve kimi insana anasının sütü gibi helal gelen bir ürününü neredeyse atmış yedi yıldır yerine getiren bu mümine, termal can bakanı yani doktoru Sn. Gökhan Akyürek ve Dr. Korhan Bayram ki kendisi aynı zamanda Arguvanlı şairdir, yetmiş yıldır dağ bayır gezmeme karşın yine de iyi dayanan sayın dizlerimdeki hengame ile, o kutsal ayetteki buyrukla ilgisi olmadığı yolunda şifahen rapor verdiler, eyvallah...
Eyvallah da epeydir, "o güzelim şey"i ağzına alanın ağzını dilini, damağını Şanlıurfa’nın zehir zıkkım 'isot’u yemişe döndürten "o canım şey” bizim ‘şey’ midir? Gâvur ellerine, oradan da bir başka gâvur eline satılan (sanki viski mübarek) bizim ‘şey’imiz, artık o ‘şey’ asla değildir! Yılların şeker hastasıyım, tüketimin sabahı şekerim yüz onu asla geçmezidi, şimdi yüz yetmiş falan!
O güzelim ‘şey’i satanları, o güzelim ‘şey’ çeşidini zehir zıkkıma çeviren alıcılara, her yudumda can-ı yürekten lanetler ediyor duruma düştüysem suç bende mi vesselam? Bugün 4 Temmuz Pazartesi... Evet yine sabahın köründe internette “Gazete Keyfi”ndeyim ve farenin okunu ilkin Aydınlıkgazeteme getirdim. İşte manşeti:
“43’ü general ve amiral 138 komutan Hasdal Cezaevi’nde
İŞTE 5.ORDU
E.Tuğğ. Solmaztürk: Hasdal’da yatan askerlerin sayısını dikkate aldığınızda, Hava ve Deniz Kuvvetleri’nin çok ciddi bir zafiyet içinde olduğunu söylemek için asker olmaya gerek yok”
Gerçi taa bin dokuz yüz elli yediden kalma yedek subay teğmen bendeniz de artık asker sayılmam ve bu alınmalarda Hava ve Deniz Kuvvetlerimizin çok ciddi bir zafiyet içinde olduğunu boşa mı yazıp duruyordum, hatta Kara Kuvvetlerimizin! Onun için bu alınmaların üzerine aylardır "5. Ordu" diye yazdım, yazıyorum...
Haberin kırmızı ara başlıklarına bikez daha bakalım:
“HASDAL’DAKİ ESİR ORDU”
“MHP VE CHP NE YAPIYOR”
“PATAGONYA’DA BİLE OLMAZ”
Haberin devamı 9'da , neredeyse tam sayfa. Yapmak isteyip de yapamadığım bu çalışmayı gerçekleştiren Sezim Özadalı canı yürekten kutluyorum, özenle kesip bavula koydum.
9. sayfadaki “HASDAL CEZAEVİ 5.ORDU KOMUTANLIĞINA DÖNDÜ” “138 MUVAZZAF HAPİSTE” “İŞTE HASDAL’DA ESİR TUTULAN MUVAZZAFLARIN TAM LİSTESİ” ve emekli generallerimiz Sn. Haldun Solmaztürk, Erdoğan Karakuş ve Türker Ertürk’ün görüşleri konunun korkunçluğunu apaçık ortaya koyuyor.
Doğu canın tarihsel kitabı...
"Türk ordusu kuşatmayı nasıl yaracak"
Türk Ordusu, evet kuşatma altında, yetmiyor iyice “yoksul/ yoksun” düşmesi için ta uzak ellerden de çabalar sürdürülüyor, işte en tazesi:
“BALYOZ- 2’DE BEŞ GENERAL DAHA TUTUKLANDI”
Bir vefalı dost, Cumhuriyet Gazetesi yazarı sevgili Oktay Akbal (özlemle kucaklar sağlıklar dilerim) Doğu canın (özlemle kucaklar onurlu çelik direncinden öperim) bu kitabı için de şöyle yazıyor:
“… Birkaç yıldır yıpratılan bir ordunun acı veren öyküsü! Bir kuşatma var, içten mi, dıştan mı? Bilerek, uydurulan çirkin masallarla halkı aldatmaya kalkmak!.. Perinçek, gerçekleri bir bir anlatıyor işte.”
Bir cenaze töreni fotoğrafı...
Balyoz davasından tutuklu Özel Kuvvetler eski Komutanı Engin Alan’ın damadı emekli Albay Yılmaz Çetin'in cenazesine Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları tam kadro katılmışlar, cenaze namazını birlikte kılmışlar.
Rahmetli Yılmaz Çetin'in yakınları olanları “Türk ordusuna yapılanları düşman yapmaz. Bir gün her şey açığa çıkar ve bu zulmü kimin, niçin yaptığı anlaşılır” sözleriyle değerlendirmişler...
Bu cenaze namazı sadece Çetin'e miydi acep?
SON DAKİKA
Hayret bir şey şu şike şeyini balyoz şeyine bağlamadılar.
İzmir, 6 Temmuz 2011
Kaynak : Aydınlık Gazetesi