ŞU “BONKÖR”E YANİ SAYIN BAŞBAKAN’A BAKAR MISINIZ, SURİYE SIĞINMACILARI İÇİN TASTAMAM RAKAMLA 2.000.000.000, YAZIYLA TASTAMAM İKİ MİLYAR DOLAR HARCAMIŞ!
“AYRANI YOK İÇMEYE” DİYEN NUR İÇİNDE YATSIN!
YA RESULU İLLALLAH, KÖYLÜ YURTTAŞ HALÂ SUSUZLUKTAN YAKINIP DURUYOR!.. BU DURUMDA SIĞINMACILARA 2 MİLYAR DOLAR ÖDEDİM DİYE ÖĞÜNMEK AYIP DEĞİL Mİ EY MİLLET?
Yerel seçimler için yollara düştü AKP ve BOP Eşbaşkanı Recep Tayyip. Hemen etme Recep Tayyip diyorum, konuşmaların halkı ikiye bölme ve tutuşturma havası içinde yani “hayırlara vesile olacak” hava hiç yok bilesin!
Bir buçuk yıl mı ne oluyor, T.C. Dışişleri Bakanı Davutoğu Suriye’ye posta koyup bir hafta mühlet verdi, savaş çıkacak diye kahroldumdu! Bir buçuk mu yıl sonranın içinde kaç adet hafta var, valla sayamam o haftalar içinde işi inada bindiren ikili yenilgi “sendromuna” (Ne demekse) girdiler!
Gururlu/ inatçı/ kibirli Erdoğan bunu unutmadı yıl 2013 26 Ağustos’ta Beşar Esad ağır bir demeç verdi Başbakan’a “Dolarla Kontrol Edilen adam” dedi!
Esad, savaş çığlıklarından medet uman AKP’ye ateş püskürdü. Türkiye gibi bir ülkenin birkaç dolar ile kontrol edilebilecek bir ülke haline gelmiş olması çok üzücü” deyivermiş!
ÇATAN ÇATANA!
AKP’nin Ortadoğu politikası Türkiye’ yi felakete sürüklüyor. Komşu ülkeler, en ağır sözlerle AKP’yi hedef alıyor. İran dini lideri Hamaney’in askeri danışmanı General Safavi’nin “Ücretli kukla”, Mısır Cumhurbaşkanlığı sözcülerinden El- Musalamani’nin “Batı’nın ajanı” sözlerinden sonra Esad da sert çıktı, Başbakan bunlara ne zaman yanıt verecek meraktayım!
İKİ MİLYAR DOLARCIKMIŞ!
Bir öğünmedir gidiyor konuşmalarında, dost din kardeşlerimiz Suriye sığınmacıları için tastamam iki milyar dolar harcamış, iki milyar dolar, iki milyar dolar gitmiş T.C. Cumhuriyeti bütçesinden!
VE ÜLKEDEN BİR HABER, “PUNTO”LAR “BİT” KADAR OLSA DA LÜTFEN OKUYUN, LÜTFEN OKUYUMAYA ÇALIŞIN!
“YIL 2013 BU KÖYDE SU YOK!
ŞANLIURFA KARAHİSAR KÖYLÜLERİ SU İÇİN
HER GÜN 7 KİLOMETRE YOL KATEDİYOR!
Şanlıurfa’nın Karahisar Köylüleri, su için her gün 7 kilometre yol kat ediyor. Günde en az 4 sefer yapan köylüler, kullanma suyunu 1 kilometre ötedeki göletten; içme suyunu ise 6 kilometre uzaktaki başka bir köyden karşılıyor!
Köylülerin su yolculuğundaki en büyük yardımcısı da eşekler...
EŞEK DEDİM DE GAZETEMİZDEN ŞU BAŞLIK AKLIMA DÜŞTÜ: “ERDOĞAN ÖĞRENCİLERİ ‘EŞEK’E BENZETTİ”
Neyse biz eşekle kilometrelerce yol yapan susuz canlara dönelim.
Yıl 2013... Şanlıurfa’nın Siverek İlçesine bağlı Karahisar Köyünde hâlâ su yok! Köylüler, su ihtiyaçlarını karşılamak için her gün 6 kilometre yol gitmek zorunda. Kullanma suyu 1 kilometre ötedeki göletten sağlanıyor.
Bir gariban şöyle diyor:
“İçme suyu dışında günlük temizlik ihtiyaçlarımızda ise köyün 1 kilometre uzağında bulunan yapay göletten eşeklerle suyu getirerek kullanıyoruz. Kış aylarında gölette biriken suları kullanarak, banyo, çamaşır ve bulaşık ihtiyaçlarını karşılıyoruz.
İÇME SUYU!
İçme suyu ihtiyaçlarını karşılamak ise daha çok uğraş istiyor. Çünkü kaynak 6 kilometre uzakta bulunan Kayalar Köyü’nde.
Günde en az 4 kez eşeklerle su taşınıyor! Muhtar Mehmet İksamur durumdan yakınıyor 21’inci yüzyılda olmamıza rağmen eşeklerle su taşıyoruz. Buradaki su bitince rezil olacağız, yetkililerden su sorunumuzun çözülmesini istiyoruz...”
SUSUZLUĞUN BEDELİNİ KİM Mİ ÖDÜYOR?
Evet, susuzluğun bedelini de eşek sırtında köye su taşıyan çocuklar ödüyor!
Bebeler yakınmasın mı?
“Suları her gün biz taşıyoruz, yıkanıyoruz, bulaşık yıkıyoruz her gün dört beş kez su taşıyoruz yazık değil mi bizlere.”
Yerden göğe haklısın...
Peki a millet a millet bu ülkenin konuyla ilgili Bakanı yok mu, varsa kim uyandıracak bu AKP’li bakanı?.. Şanlıurfa’mın Valisi yok mu? Varsa yıllardır ama yıllardır bitmeyen su zulmüne neden eğilmez, haydi o başka işlere yetişemiyor, ya Siverek Kaymakamı, bölgesindeki bu utanç için ne diyor? 1953 yılından 1979 yılına kadar o yerlerin, acıların yazarı çizeri oldum. Bir televizyon söyleşisini izliyorum, sunucu Cumhurbaşkanı Sayın Demirel’e “Efendim” dedi “Fikret Otyam Atatürk Barajı’nın babası Demirel’dir üvey babası da benim diyor ne dersiniz” soruna “O diyorsa doğrudur bir ona evet derim” yanıtını vermişti. Has Şanlıurfalı kitapçı/yazar Naci İpek can durmadan söyler durur, “Biz Urfa’yı sevmeyi Fikret Otyam’dan öğrendik”.
Neden yazıyorum bunları, Şanlurfa Sayın Valisi ve Siverek Sayın Kaymakamı gönül komasınlar, Urfalı bir konu oldu mu tutamam kendimi. Yıllarca yazdım, gittim geldim, elliye yakın kitabım ortada, Mayın adlı oyunum başta Ankara “AST”a uzun süre oynandı falan!Diyeceğim o ki Siverek İlçe’sine bağlı Karahisar insanlarımızın su derdinin bittiği haberi şu 88 yaşıma mutluluk getirecektir... Ne dersiniz sayın büyükler?
SUYA KAVUŞMAK İÇİN ŞEYLİ BULUŞ!
Kimi kez haberi bu can bulur, kiminde de haber onu... İşte bu canı bulan haber:
Kırklareli’nin Tuzaklı Köyü Muhtarı Ali İnan, yaşanan göçler nedeniyle köyün nüfusu azalınca aileleri çocuk yapmaya teşvik etmek amacıyla ilginç bir projeye imza attı. Muhtar Ali İnan azaları ile birlikte ‘Bir çocuk yap, bir yıl su bedava olsun’ projesini hayata geçirdi. Yani şeyin şeyiyle şey şapacaksın sonucu alınca bir yıl su bedava, iyi mi. *
“VANLI DEPREMZEDE PERİŞAN!
Van depreminden sonra, Talat Paşa Mahallesi’ndeki konteynerlere yerleştiren depremzedelerden kenti boşaltması istendi!
Boşaltmayan depremzedelere 10 gündür elektrik ve su verilmiyor. Halk “Hastalıktan kırılıyoruz, ölüyoruz” diye feryatta!
Vatandaşlar konteynerlerin kendilerinden alınarak, Suriyelilere El Nusra’ya gönderileceğini düşünüyor. Daha önce yapılmış. Konteynerler Suriyelilere verilmiş!”
İKİ MİLYAR DOLARIN BUNLARA FAYDASI YOK EY MİLLET, FAYDASI YOK! ACI DEĞİL Mİ? O ÖĞÜNE DURSUN!
Şuna da bakalım:
ABD’NİN SÖZLERİ ÜZMÜŞ!
Hep övgü yağacak ya Mısır’daki darbenin arkasında İsrail olduğuna dair sözlerine ABD’nin yaptığı açıklamada “saldırgan, delilsiz ve saçma” denmesi T.C. Başbakanı ve dahi BOP Eşbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı üzmüş. Bi de kafa tutmuş, “Beyaz Saray’a ne oluyor da cevap veriyor, bu yakışık olmadı”.
A AAAAAA HİÇ HABERİMİZ YOKTU!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Erdoğan’ın yeni lobisinin Rabia işareti yapmak olduğunu söyledi ve “ZALİMLERİN BAŞKANI” dedi.
RECEP TAYYİP MEĞER AĞLAMASINI DA BİLİRMİŞ!
Mısır’da öldürülmüş din kardeşimiz güzel Esma Başbakanı fena halde üzmüş ki televizyonda konuşurken konuşurken ağlamaya başlamasın mı? Ak mendilini ağzına, gözüne getirdi bir Başbakanı ilk kez ağlarken gördüm diyaliz yatağımda, a be sayın adam madem ki ağlamayı biliyordun da polislerinin sopayla tekmeyle öldürdüğü gepe genç vatan evladına ve nicelerine içinden gelmedi mi ağlamak Esma misali?..
BU AĞLAMANIN ASLI NEYDİ BİLEMEM AMA ÖLDÜRÜLEN ESMA BOYNUMA SARILMIŞ HIÇKIRARAK AĞLIYORDU!
Evet o, öldürülen Esma, Başbakanımı televizyonda ağlatan Esma! Gözlerime inanamadım, güzel bir hatun ama derdi ne, gözlerime baka baka ağlıyor, “gene” diyor. “gene”... “Gene ne Esma gene ne?”
Hayretle bakıyor gözlerimin içine ve hıçkırıklar!
Neredeyse Sayın Recep Tayyip gibi mendili çıkarıp ağlayacağım ki dayanamayıp biraz da sertçe soruverdim “Gene ne Esma gene ne, niye ağlıyorsun?”
“Ülkenize ağlıyorum” dedi hıçkırarak.
“N’olmuş ülkeme” deyince yine hıçkırarak “Ülkenize... Ülkenize... Benzine mazota gene gene zam geldi” dedi hıçkırarak kaçtı gitti.
Kim demiş, ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar!
Sabah gazetelere baktım valla doğruymuş, benzin beş lira falan belki de dünya rekoru!
Suriyeli sığınmacılara iki milyar dolar veren ülke için bu ney ki, başta Erdoğan’ın, tüm devlet adamlarının benzin ve mazotu bizlerden nasıl olsa...
(Haber aktarımlarını sağlayan Özlem Konur Usta, Zihni Erdem ve Ömer Şan’a teşekkürler)
Antalya, Geyikbayırı Köyü 29 Ağustos 2013
Kaynak : Aydınlık Gazetesi