Fikret Otyam'ın Köşe Yazıları

Utanıyorum utanıyorum!

27.12.2014

64 yıl basın içinde, yetti mi, hayır aynı zamanda ister istemez politikanın/ politikacıların içinde!

Serde ressamlık da var... Milletvekillerini, senatörleri aklımda boyarım, koyu yeşil yobazın teki, açık yeşil tutucu...

Kızılın teki mi? Hiç karşılaşmadım, yoktu da ondan.

Tatlı kırmızı, bi zamanlar onlardan olduydu, saygı ve rahmetle andığım dostum Mehmet Ali Aybar ve yandaşları...

17 yıl, saygın gazete Cumhuriyet’te Parlamento muhabirliği bi zaman da Parlamento Muhabirleri Derneği Başkanlığı cabası...

1955’de başlayan TBMM’li yıllar, yazılmakla/ anlatmakla bitmez tükenmez anılar yüklü hangisini yazarsın, hangisini anlatıp bitirirsin, olanaksız..

TBMM BAŞKANLARI

Refik Koraltan’lı yıllarla başlar TBMM Başkanlarını tanımam, sonraları Ferruh Bozbeyli, Sabit Osman Avcı, Kemal Güven, Cahit Karakaş’la biter.

En çok yakın ilişki Ferruh Bozbeyli ile, karşısındaki gazeteci değil bi milletvekili imişcesine  tavır içindedir her zaman.

Görüşme için gittiğimde, konu biter ama muhakkak alıkoyar çay kahve ısmarlar, günlük politika üzerine başlayan yarenlik döner dolaşır edebiyatla biterdi.

SONRALARI

Sonralarını gazetelerde tanıdım, birisini de TESK’de sergimiz olduğu zaman, o bakandı ilkin... Üçüncü kızım Döne bi tanışın yaptığı galeriyi, yeni baştan sergilik galeri yapmış iki yıl da yöneticiliğini...

TESK’E GELEN

TESK’te (Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu) çok sevdiğimiz bu galeride yine bir sergimiz var, Atatürk’ün büyük portresi altında oturuyoruz, giren çıkan galeriden yararlanıyor... Dışarıda kocaman kocaman sergi duyurularımız var...

Birisi yere bakarak hışımla girdi. Geçtiği yerler siyasal düşüncesi ne olursa olsun iki sanatçının sergisi.

O, hışımla yere bakarak içeri giren Bakan Cemil Çiçek’ti, çıkarken de aynı durum!..

Cemil Çiçek’in çok başarılı bi siyasal durumu var, Yozgatlı... Anavatan Partisi kurucu üyelerinden ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı... Anavatan’dan ayrılıp Fazilet Partisi’ne geçer ve 1999 genel seçimlerinde FP milletvekili... Daha sonraları Adalet ve Kalkınma Partisi üyesi...

2002 seçimlerinde tekrar milletvekili ve 58/59’da Adalet Bakanı... Bi başka görevi de 59’uncu hükümetin de Hükümet Sözcüsü...

60. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nde Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı...

KUTSAL TBMM’NİN BAŞKANLIK SERÜVENİNDE CEMİL ÇİÇEK

Öğreniyoruz ki, Cemil Çiçek Kasım 1946 yılında gözünü dünyaya açanda bu satırların yazarı İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun atölyesinde üç yıllık resim öğrencisiydi...

4 Temmuz 2011’de yapılan başkanlık seçiminin 3. turunda 375 milletvekilinden 322’sinin oyunu alarak TBMM’nin 25. Başkanı’dır.

YETMEDİ

Çiçek, 2013 yılında yapılan başkanlık seçimlerinde Ak Parti’nin TBMM adayıdır ve 2 Temmuz 2013’de yapılan seçimlerin 3.turunda 299 oyla yine TBMM Başkanı’dır.

O, TESK’te yere bakarak hışımla giren Cemil Çiçek değildir şimdileri, parti değiştirmekten yorgun savaşçı bi Cemil Çiçektir...

En zor geçecek şu günlerin içinde TBMM Başkanı, bi nevi sınıf geçme sınavında diyelim.

NEDEN Mİ?

TBMM Soruşturma Komisyonu’nun 4 eski bakan hakkında ilgili kararını vereceği toplantı nedensiz bir ertelemeyle başladı. Çağlayan, Güler ve Bağış mal varlıklarını orantısız bulan bilirkişi raporuna itiraz etti. Üç eski bakanın son dakikada ek savunma vermesi nedeniyle komisyon bu kez de yeni bilgi ve belgeleri incelemek için toplantıya bir saat ara verdi, ifadeleri sırasında şirketlerine ilişkin sorulara ‘komisyonun görev alanına girmediği’ gerekçesiyle yanıt vermeyen eski bakanların son dakika savunmaları ilginç bulundu!..

Toplantı 5 Ocak’a ertelendi!.

Anadolu halkının müthiş bi buluşu, sözü vardır “İpe un sermek” diye... Nice olaya tanık oldum bunlar ipe sermekliydi, üzgünüm ama elden ne gelirdi şu yaşananlar gibi...

Oysa Komisyon “yüce divan” için toplanmıştı ha? Cumhurbaşkanı’nın dört eski bakanına sahip çıkmasına ne dersiniz neden, neden, neden bu kollama acep?

İNANIYORUM, GÜN GELECEK Bİ ‘ERBAB-I KALEM’  TÜM BUNLARI BELGELERİYLE YAZACAK...

İlk günden başladı akıl almaz olaylar, şimdiki fotoğraf makinelerinde “üst üste” çekme falan yok. Diyelim ki eski zamanlar, bu soruşturmada olaylar üst üste çekilmiş fotoğraflar gibi, basılsa aklın almayacağı pis bi fotoğraf çıkar... Büyüteçle baksanız bile Yüce Divan’ı asla bulamazsınız!

ŞU GÜZEL HABERE BAKAR MISINIZ?

Yaşamımıza Reza Zarrap diye bi adam girdi marifetli mi, marifetli! Adamı Abdullah Habbani, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet dalgasında el konulan altın ve paraları faiziyle birlikte geri almış... 5 kişilik ekip büyüğe yakın bi valiz, sırt çantasıyla adliyeden ayrılmış.

İYİ KALPLİ ADAM BAŞKA OLUR!..

Abdullah Habbani 55 bin TL. faizi Kızılay’a bağışlamış iyi mi?

TBMM HIRSIZLARI KORUYAN ‘MECLİS’ ASLA OLMAMALI EY MİLLET

Bi Türk büyüğü istediği kadar istesin, Ak Partili milletvekilleri Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onurunu koruyup kollamaya resmen alenen zorunludur bu böylece bilinmeli...

5 Ocak 2015’i tüm milletçe bekleyelim.

Antalya, 25 Aralık 2014

***

ŞU SAYGISIZLIĞA BAKIN,

KİMİ TÜRK BÜYÜKLERİ AZİZ ŞEHİT KUBİLAY’I

ANMAYI UNUTTU!

Zabit Kubilay 84 yıl önce

Cumhuriyet’i hedef alan yobazlar tarafından şehit edilmişti...

O, yıllarca saygıyla anıldı, bu yıl da... Ne ki sayın Türk büyükleri bu yıl anmayı nedense unuttular,

görmezlikten geldiler sanki oh olsun dercesine!

Utandım... Utandım...

***

EY KUBİLAYLAR

BUGÜN SAAT 11.00’DE KIZILAY’DASINIZ.

NE MUTLU SİZLERE...

***

ÇAĞDAŞ ZİNDANDA

43 VATAN EVLADI

SUBAY CANLAR

Yeni yılınızı kutlamak şöyle olur

2015’te buluşmak umuduyla.

Otyam...

27 Aralık 2014