Fikret Otyam'ın Köşe Yazıları

SAYIN BAŞBAKAN HÂLÂ NEDEN İSTİFA ETMEDİĞİNİZİ LÜTFEN AÇIKLAR MISINIZ?

28.12.2013

EY MİLLET, KUBİLAY SOKAK KAVGASINDA MI ÖLDÜRÜLDÜ? BU SORUM YEKDEN BAY GÜL, BAŞBAKAN VE GENELKURMAY BAŞKANINADIR!

Sn. Mustafa İlker Yücel, Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni

Sevgili İlker, bugün 27 Aralık Cuma, saat 07.15! Sabah sabah benimle ne işin var diyeceksin, elbette haklısın. Sana bir olayı duyurmam, bu canın gazetecilik anlayışındandır. Sevgili İlker, ŞİMDİ AYNEN BAŞLIYORUM:

Demiştim! 23 Aralık Pazartesi 2013, saat dokuz sularında.

N'olmuş saat dokuz sularında?

N'olacak, sizin 28 Aralık Cumartesi günü okuyacağınız yazıma başladım.

24 Aralık 2013 Salı, on sularında kaldığım yerden sürdürdüm yazımı. Zira Salı günleri tekmil yazı günümdür... Daha erken saatte önce kendi gazeteme sarılırım daha sonra da Doğu cana. Eşim çağırdı "haberler başlıyor" dedi. İyi çalışmışım; yazmışım.

25 Aralık Çarşamba 2013, saat tastamam 06.00, bilgisayar başındayım yazıma göz atıyorum! Altı sayfa kadar yazdığım bölümde de bi yanlışlık olmasın diyorum içimden. Birden yazdıklarım uçtu gitti! Ne ettiysem nafile!

AHH! Bİ DE ÖTE DÜNYAYA GİDECEĞİM ZAMANI BİLEBİLSEM !

26 Aralık 2013 Perşembe, saat 07.15.

Dün diyalizdeyim sırtüstü. Ulusal Kanal açık. Gök tanrım sizleri inandırsın, şimdilik olanlar beklediğim şeylerdi. Daha olacaklar cabası!

İmam Hatip'li bir futbolcu... Top koşturduğu kente Büyükşehir Belediye Başkanı olur. Çocuklar Amerika'da, Başkan futbolcu kaba deyimle yoksuldur. Çocukları "hayırsever bi amca" okutmaktadır.

O Başkan gün gelir T.C. Başbakanıdır artık!

Ve oğulcuğu gün gelir bi "gemicik" alır!..

Gün gelir bi "gemicik" daha alır!

Gün gelir bi "gemicik" daha alır!

OĞULLAR MAHPUS DAMINDA!

Hem de kimin. İçişleri Bakanı'nın!

Yolsuzluk... Rüşvet! İş takipçiliğinin komisyonu falan!

Bi oğul daha mahpus damında hem de kimin?

SEVGİLİ İLKER

Yukarda okuduğun bölümü baskı makinemin kontrolü için çekmiştim, ola ki gerekir diye.

Uzatmıyorum yine dosya/FARKLI KAYDET'i yapıyorum ve açıp kapatıp bakıyorum yazım kaydolmuş. Daha devam için geliyorum kaydettiğim yazım da uçup gitmiş! Yukardaki metni eşim Filiz de yazdı ve bu can yine kaldığım yerden başladım yazmaya şu 88 yaşta ne kaldıysa!

ARTIK FAKA BASMAMAK İÇİN 'SAKLANACAK BELLEK'İ BAĞLADIM. İÇİM RAHAT! VE YAZMAYA DEVAM!

Bütün olanları yıllardır çalıştığım/inandığım/güven-diğim AK.BİM Bilgisayar kuruluşuna anlattım. Biraz sonra bu işin ustası geldi başladı çalışmaya... Önce cihaz arandı/tarandı suç YOK... Saklanacak Bellek cihazını aldı gitti...

Yazmaya devam... Yazımı sonlandırmak için sıra Sayın Şakir Dede'nin çok nazik mektubuna ve ilişikte sunduğu Bedri Noyan Dedebaba'nın çok önemli yapıtı Aşk Risâlesi'ne gelmişti. Dosya/Farklı Kaydet... Kaydediyorum. Gerekli araştırmayı da yapıyorum içim rahat..

Yazıya başlamak için gerekeni yapıyorum, acıdır, utanç vericidir... Ne hallere düşmedir, niye mi?

Bilgisayarımda böyle bir yazı üçüncü kez YOK!

Bilgilerine sunar gözlerinden öperim.

Kaynak : Aydınlık Gazetesi