Fikret Otyam'ın Köşe Yazıları

Başbakan Erdoğan’ın duygu durumundan endişe duyuyoruz

23.05.2014

‘Başbakan Erdoğan’ın Gaziantep mitinginde Berkin Elvan’la ilgili sarf ettiği sözler üzerine TÜRK TABİPLER BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ 15 Mart 2014’te bir basın açıklaması yaptı

BAŞBAKAN ERDOĞAN’IN DUYGU DURUMUNDAN ENDİŞE DUYUYORUZ. FEVKALADE ENDİŞE DUYUYORUZ... KENDİSİ, ÇEVRESİ, ÜLKEMİZ ADINA ENDİŞE DUYUYORUZ...

“Gezi olaylarını faiz lobisi çıkardı.”

“Dolmabahçe Camii’nde içki içtiler.”

“Benim başörtülü bacılarıma saldırdılar.”

“Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Gezi Direnişi’nden bu yana kullandığı ayrıştırıcı, ötekileştirici, kutuplaştırıcı dili, hekimler olarak kaygıyla izliyoruz.

Dün Gaziantep Mitingi’nde Berkin Elvan’la ilgili söylediklerini dinlediğimizde ise dehşete kapıldık.

Normal/de hiç kimse, çocuklarını kaybetmiş iki aileyi karşı karşıya getirmeye çalışmaz.

Normal/de hiç kimse ekmek almaya giderken polis tarafından başından vurulan, 269 gün ölümle pençeleştikten sonra hayatını kaybeden 15 yaşındaki bir çocuğu terörist ilan etmez.

Normal/de hiç kimse oyun çağında öldürülen bir çocuğun mezarına konan oyuncak misketleri “demir bilye” olarak çarpıtmaz.

Normal/de hiç kimse daha iki gün önce evladını toprağa vermiş bir anneyi miting meydanında yuhalatmaz.

Bizler hekimiz.

İnsanın bin bir ruh halini, bin bir duygu durumunu biliriz.

Başbakan Erdoğan’ın duygu durumundan endişe ediyoruz.

Fevkalade endişe duyuyoruz.

Kendisi, çevresi, ülkemiz adına endişe duyuyoruz.

Endişemizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ

MERKEZ KONSEYİ”

Hemen açıklayayım, bu can hekim değildir, ol nedenle Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyesi de olamaz. Azcık önsezim var o kadar...

Şu rastlantıya bakar mısınız?

15 Mart 2014 Cumartesi sabahı gazetem Aydınlık canı özlemle elime aldım. Sayfayı can gözle taradıktan sonra 2. sayfadaki yazımı bikez daha okuyayım dedim... Bu sözüm geçen Cumartesi yazımı okuyanlar içindir, şu günlerde ruh hastalıklarıyla ilgili durum vaziyetlerine taktım nedense!

Geçen Cumartesi yani 17 Mayıs 2014 Cumartesi yazımın başlığı:

‘BAŞBAKANIN ADLİ TIBBA SEVKİNİ TALEP EDİYORUM...

KOCA BAŞKENT ANKARA’DA BİR RUH HEKİMİ YOK MU?’

Adli tıbba sevk söylemi rahmetli gazeteci Beyhan Cenkçi’ye aitti.

GELELİM 17 MAYIS TARİHLİ

‘ANTALYA EKSPRES’E!

Sayfa 7 sütun 8’de bir başlık:

‘HEKİMLER ERDOĞAN’IN SAĞLIĞINDAN ENDİŞELİ’

Tam bu canlıktı, bildirinin tam metninin peşine düştüm, bir saat sonra gazeteci dostumuz Bülent Ecevit tam metni bilgisayarıma atmıştı...

BOŞA DEMEMİŞLER ‘KALP KALBE

KARŞIDIR’ DİYE

Ne bildiri yazılırken, ne bu can yazısını yazarken, Sayın Başbakan maden faciası bölgesinde kızları erkekleri tokatlamamış gücünü göstermemişti!

‘ERDOĞAN’IN

ÜLKEYİ YÖNETME EHLİYETİ YOK!’

“DİSK Genel Başkanı Kani Beko işçisine ve halkına savaş açan Başbakan Erdoğan’ın ülkeyi yönetime ehliyeti olmadığını söyledi.”

‘RİNGE ÇIKMIŞ BOKSÖR GİBİSİN’ ‘FITRATINDA TOKAT VE KÜFÜR VAR’

MHP lideri Bahçeli’den Erdoğan’a Soma tepkisi de bu...

‘BBC’DEN ERDOĞAN’A YANIT:

ELEŞTİRİYE EVET YALANA HAYIR’ ‘ITUC’NUN BERLİN’DEKİ KONGRESİNE SOMA ACISI VE ERDOĞAN ELEŞTİRİLERİ DAMGA VURDU: BAŞBAKAN KÜSTAH’

Bunlar da dış dünyadan!

Tek parmakla yazıyorum ya, inanın o parmak da titremeye başladı ey millet!

OCAĞIN AĞZI NEDEN ÖRÜLDÜ VE ÖRÜLÜ AĞZA NEDEN JANDARMALAR DİKİLDİ?

Bu, tepeden tırnağa soru olacak bir durum.

Ha sahi nedir bu durum, telaş bu kadar jandarmalı telaş, sen ağzı kalabalık başkan yardımcısı mı ne sen de sus, açıklamalar neden akla yatkın değil, ocağın ağzını yanarak ölen emekçiler kaçmasınlar diye mi ördürdünüz?

Elbet bir nedeni vardır ama nedir, halktan saklanmasının bir nedeni elbet vardır, ama nedir?

İktidar anlaşılan bu nediri elden geldiğince açıklamayacak vesselam!

BİR SORUM VAR

EY MİLLET!

Şu acı sonucu ülke insanları kadar dünya halkları da acıyla karşıladı üç yüz bir insan bu, can bu; sönen hayat bu, çöken yıkılan ocak bu... Bunlara neden olanlar geceleri nasıl uyuyorlar dersiniz?

BUNLAR OLURKEN CEZAEVLERİ SAKİNLERİ (!) YİNE UNUTTURULDU, EY MİLLET YİNE UNUTTURULDU...

Geç kaldım ama nideyim, günlük yazılar değil.

SÖZÜM İZMİRLİ MESLEKTAŞIM YILMAZ ÖZDİL CANA, SELAM SEVGİ YİNE SELAM YİNE SEVGİ SEVGİLER...

Düzeltme:

Geçen haftaki yazımda Beyhan Cenkçi’nin babasının “densizlik” sözü, “densızlık” olacaktı.

Antalya, 21 Mayıs 2014 Çarşamba

AYI DEYİP GEÇMEYİN!

İNSANOĞLU EN ÇOK HANGİ HAYVANA BENZER?

Bilim adamlarının tespitlerine göre, insan ile ortak noktaları en çok BOZ AYI’DIR çünkü:

Boz ayılar insan gibi ayaklarının üstünde dikilip durabiliyor ve yürüyebilirler.

Boz ayılar yavrularını insanlar gibi kucaklayarak emzirirler.

Boz ayılar insanlar gibi hem et hem de sebze ve meyve yerler.

AŞAĞIDAKİ KONULARDA DA İNSANDAN AYRILIRLAR:

İnsan gibi et ve sebze yiyen boz ayılar RÜŞVET YEMEZLER.

Boz ayılar kış uykusuna yatarlar ama MENFAAT İÇİN BİRİNİN ÖNÜNDE YATMAZLAR.

Boz ayılar inlerinde BOYLARI BÜYÜKLÜĞÜNDE KASALAR BULUNDURMAZLAR.

Kol saati takan boz ayı da görülmemiştir.

Zamanı güneşe göre ayarlarlar.

Bu benzemezlikleri okuduktan sonra içinize siniyorsa YAAA AYI YAAA diye onları ayıplayabilirsiniz...

Cemil Ünlütürk   

Kaynak : Aydınlık Gazetesi